Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Spiker kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşman, Sunucu
- Güvenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanmak, İnanmak, İtibar Etmek, İtimat Etmek
- Bilinmeyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizli, Meçhul, Muamma, Yabancı, Yeni
- Bahar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkyaz, İlkbahar, Yaz, Baharat
- Materyalist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maddeci
- Işılak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parıltı
- Ümit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Umut
- Algılamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derk Etmek
- Oğurlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalmak
- Bayır Kuşu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalı Bülbülü
- Ana Yurt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ana Vatan
- Test kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deney, Sınav, Sınama, Araştırma
- Zabıta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutanakçı, Kolluk, Polis
- İskân kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yurtlanma, Yerleşme, Yerleştirme
- Porsiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kişilik
- Azadetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koyuvermek, Serbest Bırakmak, Özgür Kılmak
- Kaypak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönek, İtibarsız, Kaygan
- Taksit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölüt
- Yırtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parçalamak, Bastırmak, Yok Etmek, Zorlamak, İşten Kurtulmak, Köşeyi Dönmek
- Geçme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçiş, Transfer
- Değnek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sopa, Çomak, Cop, Çubuk, Matrak
- Hanek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşma, Söz
- Dövmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpmak, Çırpmak, Ezmek, Hırpalamak, Silkelemek, Tartaklamak, Vurmak
- Cisim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Madde, Gövde, Beden, Vücut, Varlık
- Kani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnanmış
- Cuşiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Coşkunluk
- İhmal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşalma, Savsaklama, Dikkatsizlik, İtinasızlık, Lakayıtlık, Önem Vermeme
- Ayıklama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasfiye
- Saygı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekinmek, Hürmet, İhtiram
- İblis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şeytan, Kötü, Düzenci
- Uzam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vüsat, Hayyiz
- Kademe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşama, Basamak, Derece, Pille
- Aşina Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilmek, Tanımak
- Rencide Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İncitmek
- Sezdirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hissettirmek
- Leçek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başörtüsü
- Kısım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölüm, Hisse, Bölük, Kesim, Kol, Fasıl, Hizip, Parça, Takım
- Öykünme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taklit
- Beletçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İletken, Kondüktör
- Tağyir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozma, Değiştirme, Başkalaştırma, Özgertme, Başkalama
- Diyesin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Her Hâlde
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü