Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Sofa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezinti, Hol
- Münasip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usturuplu, Uygun, Yerinde, Yaraşıklı
- Platin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akaltın
- Linol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyma
- Etkilenmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müteessir
- Yavan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katıksız, Yağsız, Bilgisiz
- Nezle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İngin, Tumağı, Dumağı, Çaputlama, Anjin, Duma
- Mucit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kılgıcı, Buluşçu, Bulman
- Konuksever kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Misafirperver, Mükrim
- Sürüşken kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaygan
- Lağım Döşemi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanalizasyon
- Göz Kırpımı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lahza
- Rekabet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekişme, Yarış, Yarışma, Önürdeşme, Önürdeşlik
- Tüketim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoğaltım, İstihlak
- Vıcık Vıcık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz, Sıvık
- Silahçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pusatçı
- Dayanıklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlam, Metin, Devamlı, Dözümlü, Güçlü, Pek
- Dinamit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Heyecan, Hırslı, Korkunç, Özlem, Tutku
- Memul Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek, Ummak
- Kanayaklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çaresiz, Kadın, Yoksul, Zavallı
- Mucitlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kılgıcılık
- Mermi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gülle, Kurşun
- Gayrı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artık, Bundan Böyle, Başka, Diğer, Gayri
- Sepetlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kovmak
- İgrofobi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teril Ürküsü
- Erişmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nail
- Mahcur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısıtlanmış, Kısıtlı
- Dinlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstirahat Etmek, Önemsenmek, Sözü Geçer Olmak, Dincelmek
- İştiyak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arzu, Göresime, Özleme
- Tapalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıkaçlamak
- Boşalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnhihal Etmek, Deşarj Olmak
- Saçma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yersiz, Boş, Neşir, Absürt
- Rast kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğru, Düzgün, Tesadüf
- Böyle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şöylece, Gibi, Şekilde, Bunun Gibi, Bu Biçimde, Bu Yolda, Bu Çeşit
- Tasgir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçültme
- Vizite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hekim Hakkı, Muayene Ücreti
- Haysiyetsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onursuz, Kişiliksiz
- Lakırdı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söz, Laf, Konuşma, Boş Söz, Dedikodu
- Sakınımlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedbirli
- Firar Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaçmak
- Demet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağ, Çiçek Bağlamı, Deste, Huzme, Lifli Kordon, Kelep, Kalın Kaytan
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü