Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Aksata kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışveriş
- İcatçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâşif
- Çiklet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakız
- Cavlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek
- Belirlenmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muayyen
- Lasta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sığa
- Tıynet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huy, Maya, Yaradılış
- Üdeba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Edipler, Yazarlar
- Termin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terim, Randevu
- Otoriter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetkeci
- Salahiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetki
- Yaslanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanmak, Güvenmek
- Kavlen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözle
- Pike Yapmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şığımak
- Belde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şehir, Kasaba, Mekân, Yer, Çevre
- Daylak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıplak
- İhtişam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görkem, Haşmet, Büyüklük, Göz Alıcılık, Gösterişlilik
- Paramparça Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırılmak
- İncitmebeni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanser
- Abstreleştirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mücerretleştirme, Soyutlaştırma
- Mükedder kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kederli, Üzgün
- Fırtık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sümük
- Muvazi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paralel
- Zırva kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saçma, Boş Söylemek, Boşboğazlık, Cefengiyat, Boş, Anlamsız, Saçma Sapan
- Avuç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aya
- Belli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşikâr, Muayyen, Belirli, Açık, Sade, Aleni, Malum, Ortada Olan, Bedih, Zahir, Mahsus, Maruf, Vazıh
- Nakil Vasıtası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşıt
- Lahzada kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabucak
- Necat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurtuluş
- Epilepsi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutarık, Sara
- Paravan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örtü, Perde
- Koloniyalizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sömürgecilik
- Yavaş Yavaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedricen
- Çocuk Yuvası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kreş
- Acınma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teessüf
- Sakatlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hata, Kusur, Yanlış
- Cadı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyü, Caduger
- Dış İşleri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haricî İşler, Hariciye
- Siyahlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kararmak
- Kefaret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diyet
- Kargımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlenmek, Lanet Etmek, Lanetlemek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü