Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Zahir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görünen, Açık, Belli, Elbette, Görünüş, Şüphesiz, Kuşkusuz, Meğer, Dış Yüz, Yardımcı, Arka, Destekleyen
- Perva kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korku, Çekinme, Sakınma, Korku
- Mealen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamca
- Fâni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölümlü
- Teşkil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oluşturma, Oluşum
- Müteakip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ardıl, Ardı Sıra, Arkadan Gelen, Ardı Sıra Gelen
- Hâkimlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yargıçlık
- Tutmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağrımak, Alıkoymak, Avlamak, Bağlamak, Başlamak, Beğenmek, Benimsemek, Bürümek, Girişmek, İzlemek, Kalmak, Kaplamak, Kapmak, Kavramak, Kullanmak, Müdafaa Etmek, Saklamak, Sarmak, Saymak, Sunmak, Taraftar Olmak, Tutuklamak, Uğramak, Ulaşmak, Varmak, Yakalamak, Yapışmak, Yapmak, Yenmek, Yönelmek, Zapt Etmek
- Toplumbilim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sosyoloji
- Niyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünce, Maksat, Nabız, Tasavvur, Amaç, Tasar, Kurma, Yasanlama, Yasan
- Cenk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpışma, Çekişme, Kavga, Savaş, Uğraş
- Aral kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takımada, Sıradağ, Ada, Cezire
- Karambol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karmaşa, Birbirine Çarpma, Karışıklık
- Hezeyan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abuk Sabuk, Sayıklama, Sersemleme, Saçmalama
- Lenf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akkan
- Zemberek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yay
- Muhasır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuşatan
- Emin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tehlikesiz, Güvenilir, İnanılır, Emniyetli, Sakıncasız
- Yasmık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mercimek
- Göçük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çökme, Çökük, Yıkıntı, Çöküntü
- Gurlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Guruldamak
- Zamanlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hesaplamak, Nazara Almak
- Polip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahtapot
- Emzik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İbik, Biberon
- Düstur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaide, Şiar, Genel Kural, Formül
- Alın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ön Yüz, Karşı
- Tüccar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tecimen, Tacir
- Tabiiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlılık, Milliyet, Tebaalık, Uyruk, Vatandaşlık, Bağımlılık
- Kepazelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rezalet
- Nitelikler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evsaf
- Müdavim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gedikli, Sürekçi, Devam Eden, Ulayı Giden, Ulaylı
- Erkânıharbiyeiumumiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Genelkurmay
- Seyrüsefer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gidişgeliş, Katnav, Trafik
- Is kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İye, Sahip
- Bebe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bebek
- Tüs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ülger
- Tabiat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beğeni, Doğa, Haslet, Huy, Karakter, Mizaç, Yaradılış, Zevk
- Patika kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keçiyolu, Çığır
- Öz Yönetim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Otojestiyon
- Yıkışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güreşmek
- Fariğ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rahat
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü