Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Sazak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bataklık
- Alçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Jips
- Ölümsüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ebedi, Baki, Layemut
- Sabretmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanmak, Hazmetmek, Katlanmak
- Nebülöz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulutsu
- Klakson kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korna
- Öz Saygı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haysiyet, İzzetinefis, Onur
- İzlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğlenmek, Gelmek, Görmek, Gözlemek, Gütmek, İncelemek, Koşmak, Kovalamak, Seyretmek, Takip Etmek, Tutmak
- Mecnun Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıldırmak, Delirmek
- Mahalle Muhtarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhtar
- İnfaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yürütme, Yerine Getirme, Uygulama
- Spor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beden Eğitimi, Jimnastik; Üreme Cisimciği
- Karşılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bedel, Cevap, İvaz, Mukabele, Ödenek, Tahsisat, Taviz, Yanıt, Ayrı İti
- Öğütçü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vaiz
- Sitadiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzaklıkölçer
- Beter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötü, Berbat, Daha Kötü, Çok kötü
- Bozmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakatlamak, Kırmak, Kötüleştirmek, Bozukluk Yapmak, Ufak Hâle Getirmek, Feshetmek, Hasat Toplamak, Becermek, Bırakmak, Bozdurmak, Haklamak, Yenmek, Yıkmak
- Güçlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Canlı, Dayanıklı, Demir, Diri, Gürbüz, Kadir, Korkunç, Kudretli, Kuvvetli, Muazzam, Üstelik, Yüksek
- Sakince kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usulca, Sakin
- Donanım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tesisat
- Kayağantaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arduvaz
- Dişil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nisai; Müennes
- Saçak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Püskül
- Tuf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yuf
- Doktrin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğreti
- Germen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hisar
- Biçimsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötü
- Maslahat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstişare, İş, Mesele
- Plasman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatırım
- Gâvur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinsiz, Acımasız, Merhametsiz, İnsafsız, Gaddar
- Kont kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derebeyi
- Hüviyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kimlik, Şahsiyet
- Su Küre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hidrosfer
- Boydak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bekâr, Serbest, Yalnız
- Tepinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Debelenmek
- Günbatımı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gurup
- Çizelge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cetvel
- Güçleştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesmek
- Teras kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taraça, Artırma, Seki, Dam
- Baliğ Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erişmek, Ulaşmak
- Lüzumsuzluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gereksizlik
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü