Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kont kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derebeyi
- Siluet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karaltı, Gölge
- Öğretici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Didaktik, Öğretmen
- Üst Dikili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üstyapı
- Muştulamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müjdelemek
- Selamat Kalın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Allah?a Ismarladık
- Hırpani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derbeder, Perişan, Süfli
- Takbih Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayıplamak
- Göğermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Morarmak
- Vecize kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özlü Söz, Özdeyiş
- Uygulamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tatbik Etmek, Vurmak, Yapmak
- Yüküm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zor, Mecburiyet, Mükellefiyet
- Gam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keder, Çile, Gam, Hüzün, Kasvet, Kaygı, Tasa, Teessür, Üzüntü
- Bükülme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devrim
- Dağkırlangıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çoban Aldatan, Keçisağan
- Yapın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mamulat, Masnuat
- Bir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bir Tek, Aynı, Müşterek, Yalnız, Eşit, Ancak, Benzer, Eş, Sadece, Tek, Vahit
- Tanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şaşmak, Şaşakalmak
- Kabiliyetsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeteneksiz, Beceriksiz
- Rab kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanrı, İlah, Allah
- Muhit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevre, Etraf, Hava, Ortam, Vasat, Yöre, Saran, Çevreleyen
- Şalter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anahtar, Gişe, Çevirgeç
- Kapitülasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıcalık
- Çis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kudret Helvası
- Midye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Balıkkulağı
- Feyyaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Verimli
- Deha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öke, Dahilik, Ökelik
- Avangart kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öncü
- Yekten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birden, Durup Dururken, Birdenbire, Derhal
- İşkence kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı Eziyet, Azap
- Jimnastik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İdman, Kültürfizik, Beden Eğitimi
- Şerik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortak
- Eklemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlave Etmek, Tamamlamak, Çoğaltmak, Artırmak, Beslemek, Koşmak, Koymak, Ulamak
- Kakımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Darılmak, Kızmak, Öfkelenmek, Paylamak
- Eğleşik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mukim
- Yansımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksetmek, Ulaşmak, Vurmak, Tepmek
- İğfal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ele Salma, Yoldan Çıkartma, Aldatma, Ayartma, Kandırma, Baştan Çıkarma
- Eziyet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zulmetmek
- Mumluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şamdan
- Fosforlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli, Parlak
- Pedagog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğitimci, Eğitimbilimci
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü