Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Sıçanyolu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lağım Yolu, Yer Altı Yol
- Spermatozoit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tohum
- Kırılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alınmak, Azalmak, Darılmak, Gücenmek, İçerlemek, İncimek, İncinmek, Sınmak, Yatışmak
- Derece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıvam, Seviye, Aşama, Ayar, Basamak, Doz, Gömlek, Had, Kadar, Kademe, Merhale, Mertebe, Nokta, Not, Paye, Radde, Rütbe, Tabaka, Termometre, Kerte, Yalım
- Efsunlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyülü
- Efsunlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okuyup Üflemek, Büyülemek, Büyü Yapmak
- Mest kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarhoş, Kendinden Geçmiş
- Efüzyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sızınım
- Konferans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşma
- Biçim Birimi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Morfem
- Tacizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedirginlik
- Çocuk Yuvası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kreş
- Vasıflı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nitelikli
- Kebap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanık
- Deşarj Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşalmak, Rahatlamak
- Ürpermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korkmak
- Fücceten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ansızın
- Belleten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilim Dergisi
- Dayanışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütesanit Olmak
- Tamuğ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cehennem
- Soğukkanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakin, Serinkanlı
- Bilahare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sonra, Sonradan, Daha Sonra, Sonraları
- Misafirperver kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuksever
- Mümin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnanan, İnançlı, Müslüman
- Egemen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hâkim, Hükmeden, Hükümran
- Plansız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasarsız
- Miralay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Albay
- Tanıtma Yazısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Jenerik
- Teminat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güvence, İnanca
- Sanduka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Makbere, Serdabe
- Bayakki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deminki
- Regülâtör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenleç
- Düğü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pirinç
- Ayrı Cinsten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gayrimütecanis, Ayrışık
- Velev kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İster, İsterse, Eğer, Hatta, Velevki, Olsa Da
- Bengi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ebedi, Daimi, Cavit, Cavidani, Ölümsüz
- Car kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlan, Zar
- Geçilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bırakmak, Terk Etmek
- Murakıp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denetçi
- Pılı Pırtı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eski Eşya, Eşya
- Testere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bıçkı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü