Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Pay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hak, Hisse, Üleş
- Erdemli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüksek
- Dizdar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kale Bekçisi
- Erişim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulaşım
- Entertaiment kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğlence
- Cumhur Cemaat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cümbür Cemaat
- Geçenek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aralık, Koridor
- Cebriye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazgıcılık, Kadercilik, Fatalizm
- Dikinti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnşaat
- Spor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beden Eğitimi, Jimnastik; Üreme Cisimciği
- Çabukluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tezlik, İvedi, Sürat, Hız
- Kreş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yuva, Çocuk Yuvası
- Vandöz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Satıcı
- Sülün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırgavul
- Konsonant kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ünsüz
- Fikirleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasarlamak
- Yavuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sert, Yaman, Çetin, Fena, Güçlü, Gürbüz, Güzel, İyi, Kötü, Pek Sert, Kıyak
- Kölelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esaret
- Mukassır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fail
- İbnelik Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aldatmak
- Mürebbilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğitmenlik, Dadılık
- Hayâsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utanmaz, Arlanmaz, Yüzsüz
- Kıskanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekememek, İmrenmek, Haset Etmek
- Eleştirmeci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Münekkit, Tenkitçi
- Duluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şakak, Yüz
- Farenjit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yutak Yangısı
- Gardırop kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Giysilik
- Teres kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pezevenk
- Monte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Montaj
- Ekşi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygunsuz
- Koyuvermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koymak, Salmak
- Şiddet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sertlik, Yeğinlik, Hız, Hüküm, Kuvvet
- Tutarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rabıta, Uygunluk
- Namına kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerine
- Perişan Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haklamak, Kahretmek, Yemek
- Kapela kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şapka
- Sıçankulağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mercanköşk
- Gidiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davranış, Durum, Ezgi, Hal Hareket, Seyir, Tempo, Tutum
- Seyrüsefer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gidişgeliş, Katnav, Trafik
- Alil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hastalıklı, Sakat
- Saptama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tespit
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü