Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Gidi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pezevenk
- İlgililik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mensubiyet
- Pencere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cam
- Sırtüstü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arkaüstü
- Halsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dermansız, Yorgun, Bitkin
- Sol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çep
- Soruşturma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahkikat, Anket
- Soykırım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıyım, Genosit
- Tutanak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zabıt, Zabıt Ceridesi, Zab Varakası, Rapor, Mazbata
- Beyan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söyleme, Bildirme
- Kaymakamlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlçe
- Gün Batımı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gurup
- Yaşlılar Yurdu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huzurevi
- Şakilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haydutluk
- Pürçek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıvrılmış, Zülüf, Saç Lülesi, Püskül
- Kullanılır Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaramak, Yerleşmek
- Kudurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öfkelenmek
- Patronaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönetim
- Kitapsaray kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kütüphane
- Gato kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çörek, Pasta
- Karşılaştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salıştırmak, Kıyaslamak, Mukayese Etmek
- Didar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüz, Çehre
- Emniyet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güvenmek
- Nahif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cılız, Çelimsiz, Zayıf
- Burma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Musluk
- İşlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atölye, Gömlek
- Yetersizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zaaf
- Yuh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yuf
- Tuhaf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acayip, Antika, Cins, Garip, Gülünç, İlginç, Alışılmamış, Yabancı, Yadırganan, Şaşırtıcı, Anlaşılmaz
- Boşlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhmal, Bırakmak, Sermek
- Mülteci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sığınmacı, Sığınık, Sığınan
- Kıymetiharbiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değer, Önem
- Piyale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâse
- Beğenmemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yermek
- Ağızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huni
- Güçleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daralmak
- Diyar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ülke, Memleket, Dünya, İklim, Yurt
- Kart kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşlı, İhtiyar, Bayat, Kartpostal, Köhne
- Hükümlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahkûm, Cezalı
- Akman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temiz, Saf
- Enfeksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşma, Bulaşım
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü