Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Oranlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hesap, Kıyas, Tahmin
- Bala kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yavru, Çocuk
- Anamalcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sermayedar
- Zarar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ziyan, Mazarrat, Dokunca, Hasar, Hüsran, Zayiat, Eksilme
- Halk Oylaması kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halk Oyu, Referandum
- Tohum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döl, Nesil, Sülale
- Modernlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağdaşlık
- Hızla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabucak
- Papaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Peder
- Bayındır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mamur, Bakımlı, İmar Edilmiş, Abat
- Flaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözde, Ünlü
- Arkadaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dost, Refik, Tomdaş, Yoldaş, Hempa, Bacanak, Eş
- Örnekseme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıyas
- Muhayyile kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşlem, İmgelem
- Hislenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygulanmak
- Gırla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alabildiğine, Pek Çok
- Eneze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cılız, Zayıf
- Kitapsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zalim
- Mujik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köylü
- Bağlanak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlantı
- Başkaldırı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İsyan, Ayaklanma, Kalkışma, Başkaldırma, Karşı Gelme, Kozgalan
- Çığırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağırmak, Seslenmek, Viyaklamak
- Eksantrik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıksı, Aykırı, Dışözdekli
- Tokuşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpışma, Dek
- Çabuklaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tezleşmek, İvedileşmek, Süratlenmek, Hızlanmak
- Evham kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuruntu, Kuşku, Vehim, Vesvese
- Cumhur Reisi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cumhurbaşkanı
- Meridyen Düzlemi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğlen
- Özenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özen
- Müşahede Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözlemek, Tarassut Etmek
- Asliye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esas, Temel
- Hürmet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saygı
- Gâh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bazen, Kâh, Kimi Zaman
- Namertlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alçaklık
- Zifiri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapkaranlık, Karanlık, Zulmet
- Taahhüt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üstlenme, Bağıt
- Sezon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürem, Mevsim, Dönem
- Vestiyer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Askılık
- Mas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soğurma, Emme
- Habis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alçak, Soysuz; Tehlikeli, Kötücül, Kötü
- Özerk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağımsız, Muhtar, Muhtariyetlik, Otonom
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü