Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Nükûl Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Caymak, Kayıtmak, Vazgeçmek
- Gayet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pek, Çok, Pek Çok
- Cezbetme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekim
- Öğün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Defa, Kez
- Azap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Ezinç, Büyük Sıkıntı, Emge, Eza, Cefa, Eziyet, İşkence
- Mektep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okul
- Hislendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygulandırmak
- Tesahup Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benimsemek
- Dondurma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buzkaymak
- Lütfen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rica Ederim
- Sadakat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlılık, Doğruluk, İçten Bağlılık
- Maşrık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğu
- Dağarcık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bellek
- Sıkıntılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Dar, Dumanlı, Kara
- Nevroz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinirce, Sinir Sayrılığı, Sinir Hastalığı
- Sıkıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasvet, Meşakkat, Ruhsal Yorgunluk, Sendrom, Cefa, Çile, Düşünce, Ezgi, Eziyet, Fırtına, Gaile, Hâl, Hüzün, Kahır, Kambur, Karanlık, Keder, Kor, Külfet, Mesele, Mihnet, Problem, Rahat, Sancı, Sorun, Usanç, Zaruret, Zehir, Zor, Tedirginlik, Eza
- Gıdık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerdan
- Sevecen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şefkatli, Mihriban, Müşfik
- Gezi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seyahat, Teferrüç, Piknik
- Facia kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Afet, Fecaat, Acıklı Olay, Bela; Trajedi, Drama, Ağlatı, Çok Acıklı Tiyatro Oyunu
- Bulutlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kararmak
- Depreşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nüksetmek, Canlanmak, Kanamak, Tepmek, Uyanmak, Üstelemek
- Rabıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağ, Bağlama, Bent
- Mülemma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alaca, Karma
- Aylandız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kokar Ağaç
- Devre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönem, Fasıl, Çevrim
- Demirhindi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasis, Pinti
- Tümör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ur, Vejetasyon, Bağa, Neoplazma
- Sây kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emek, İş, Çalışma
- Kavza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kap, Mahfaza
- Muharebe Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savaşmak
- Konar Göçer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göçeri
- Kapatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Feshetmek, Kapamak, Kilitlemek, Mühürlemek
- Çekinmezlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cesaret
- Şarj Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüklemek
- Beş Altı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biraz, Birkaç
- Lisanî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilsel
- Berrak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duru, Aydınlık, Açık, Temiz, Dupduru, Şeffaf
- Kesik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısa
- Daylak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıplak
- İhtiyari kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serbest
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü