Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Nüfuz Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Geçmek, İşlemek, Sinmek
- Kaçıncı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Niçenci
- İpek Böceği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Barama Kurdu
- Toleranssız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoşgörüsüz
- Başbuğ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkomutan, Başkan, Lider, Reis
- İç Açıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ferah
- Berhava Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yok Etmek
- Yamukluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğiklik
- Nabekâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avare, Haylaz, Serseri
- Hatun Kişi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadın
- Ayakçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çelci, Gezici Satıcı, Çerçi, Hizmetçi
- Kesintisiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durmadan, Tam
- Saba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esinti
- Şipşak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birden, Hemencecik, Çabucak
- Hayatta Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşamak
- Otosansür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özdenetim
- Kur Kurşuni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koyu Kül Rengi
- İnsaf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adalet, İnsanlık, Merhamet, Vicdana Veya Mantığa Dayanan Adalet, Acı
- Lokmanruhu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eter
- Taharetsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cünüp
- Dide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göz
- Körlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Frengi
- Carcar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geveze
- Uruk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soy, Sülale, Tohum, Döl, Nesil, Aile, Kabile
- Sadak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okluk
- Faktör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Unsur, Etmen, Etken
- İhya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Canlandırma, Diriltme, Dirim Verme; Geliştirme, Güçlendirme; Umut, Erinç Verme
- İzole kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalıtılmış
- Katıksız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğal, Saf, Tabii, Tam, Yavan
- Muztarip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acılı, Acışmalı
- Enfeksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşma, Bulaşım
- Karmakarış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karmakarışık
- Çöz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağırsak
- Kanepe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Divan
- Hak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adalet, Doğru, Doğruluk, Gerçek, Hukuk, Kazanç, Kazı, Pay, Tüze
- Yeke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İri, Kocaman, Vekil
- Reisicumhur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cumhurbaşkanı
- Namuslu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğru
- Onur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şeref, Haysiyet, İzzetinefis, Öz Saygı, İtibar
- Süslü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süslenmiş, Bezenmiş
- Esrar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sırlar, Gizler; Duman, Keyif, Maden, Mal, Ot, Uyarıcı, Sarhoş Edici, Uyuşturucu Zehir
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü