Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Mugayir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aykırı
- Sulu Zırtlak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Limon
- Katre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Damla
- Saçıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döküntü
- İdareci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Becerikli, Tutumlu, Yönetici
- Nale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnilti, İnleme
- Arkadaşlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dostluk, Yârenlik, Yoldaşlık, Refiklik, Tomdaşlık, Hempalık, Omuzdaşlık, Ünsiyet, Şeriklik
- Fücceten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ansızın
- Peşinden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ardından
- Mezarcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gömütçü, Sinci
- Abuhava kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İklim
- Nemli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rutubetli, Terilli, Islak
- Bağlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevmek, Alışmak, İlişmek, Tapmak
- Antipati kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevmezlik, Soğukluk, İticilik, Sevimsizlik
- Batmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boğulmak, Gömülmek, Dalmak, İflas Etmek, Çökmek, Kaybolmak, Dokunmak, Gark Olmak, İncitmek, Kirlenmek, Sançmak, Yemek, Yok Olmak
- Çak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yırtık
- Tahkiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öyküleme, Anlatı
- Çapaçul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kılıksız, Hırpani, Pasaklı
- Alışılan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutat
- Geriz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lağım
- Torun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neve
- Akrostiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adlık
- Dengeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kararlı
- Tek Parça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yekpare
- Şayi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaygın
- Öremek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenlemek, Nizama Koymak, Tanzim Etmek
- Tedavi Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltmek
- Ece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzel Kadın, Kraliçe
- Titreme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarsıntı, Sıtma, Ürperti
- Engel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duvar, Köstek, Mahzur, Mani, Müşkül, Pürüz, Yük, Mania
- Kıygın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mağdur
- Sosyolojik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplumbilimsel, Toplumsal
- Rencide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalbi Kırılmış, İncinmiş
- Yeleç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Havadar
- İbdai kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özgün
- Bağban kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bahçıvan
- Cılız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıska, Eneze, Nahif, Çelimsiz, Basit, Değersiz, Güçsüz, Zayıf, Cansız, Gelişmemiş
- Yerme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hiciv, Kınama, Gıybet
- Yararlanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstifade, Faydalanma
- Bakire kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erden, Kız, Kızoğlan, Kızoğlankız
- Termosfer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Isıyuvar
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü