Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Titreme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarsıntı, Sıtma, Ürperti
- Peltek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kekeme, Pepe
- Tuluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tulum
- Kanunuesasi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anayasa
- Denizçakısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çakı
- Angıç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanat
- Gevrek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözü Sulu
- Günah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suç, Cürüm, Hata, Sorumluluk, Vebal, Yazık
- Aparey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cihaz
- Uzatılmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzantı
- Patolojik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmuş
- Konformizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uydumculuk
- Dalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cummak, Uyuklamak, Uyumak
- Tutarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rabıta, Uygunluk
- Bayındırlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmar
- Zımnında kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçin
- Gizleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnkâr
- Radde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derece, Nokta, Kerte
- Pirinç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düğü
- Kimlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kimlik Belgesi, Tanıtma Kartı, Çehre, Etiket, Hüviyet, Şahsi Vesika, Üzeri
- Zıt Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çelişmek
- Temizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arılık, Saflık
- Kurdeşen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ürtiker
- Mitralyöz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Makineli
- Teşebbüs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girişme, Girişim, Deneme, El Atma
- Amudi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikey
- Tıpkıbasım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Faksimile
- Sabit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durağan, Durgun, Kesin, Oturaklı, Tutarlı, Tanıtlanmış
- Fikrisabit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saplantı
- İstila Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bürümek, Kaplamak, Sarmak
- Acı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzüntü, Izdırap, Istırap, Keder, Ağır, Ağrı, Ateş, Azar, Çığlık, Dağ, Dokunaklı, Elem, Eziyetli, Felaketli, Göbüt, Kaba, Keskin, Kırıcı, Kötü, Kubat, Meşakkatli, Yara, Zehir, Zehirli
- Se kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üç
- Güneş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gün
- Eğe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaburga, Dıh
- Aheste Beste kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yavaş Yavaş
- Rutubetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nemli
- Kafa Dengi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kafadar
- Gözsüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görme Engelli
- İçtimai Rey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamu Oyu
- Kasıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erek, Amaç, İstek, Komplo, Maksat, Kötü Niyet
- Savlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İddia Etmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü