Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Metal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maden, Mühür
- Şeş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Altı
- Aşınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıpranmak, İncelmek, Eskimek, Yenmek
- Durgunlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakinleşmek
- Mürettiphane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dizgiyeri
- Süzük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zayıf
- Üretmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oluşturmak, Yaratmak, Meydana Getirmek, Öndürmek, Çıkarmak, Yapmak
- Gureba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kimsesizler
- Klişe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baskı Kipi, Basmakalıp
- Kalıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürekli, Temelli
- Sudan Ucuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bedava
- Behemehal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutlaka, Her Durumda, Ne Olursa Olsun, Ne Yapıp Yapıp
- Alavere Dalavere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hile
- Çakıl Taşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çakıl
- Karar Tutma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstikrar
- Rast kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğru, Düzgün, Tesadüf
- Yitmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaybolmak, Sönmek, Yok Olmak, Fevt Olmak, Telef Olmak
- Tatmin Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doymak, Rahatlamak
- Şeamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğursuzluk
- Ayakyolu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hela, Tuvalet, Abdesthane, Yüznumara, Aralık
- Faul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cerime
- Seçki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güldeste, Antoloji
- Çalgı Orağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tırpan
- Pansiyoner kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Barınıcı
- Ne İçin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neden
- Erkan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İleri Gelenler, Üstler, Büyükler, Kurallar, Yol, Yöntem, Temeller, Esaslar
- Çirkli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pis
- Beyazlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağarmak, Beyazlaşmak
- Yararsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beyhude, Boş, Çöp, Eğreti, Faydasız, Gereksiz, Kısır, Nafile
- Şöven kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Irk
- Çakılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sabit
- Ambar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Depo, Kiler
- Kahır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzüntü, Sıkıntı, Dert, Yok Etme, Ezme, Perişan Etme, Mahvetme
- Delikli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kevgir
- Tiyatro kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temaşa
- Çap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aykırı, Bozuk, Dolaşık, Eğri, Ölçek, Kutur, Ölçü, Değer
- Kifayetlenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İktifa
- Görgülü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aydın, Efendi
- Dekoratör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İç Mimar
- Tekme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tepik
- Devriye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kol, Karakol
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü