Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Mefhum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kavram
- Aşırı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşkın, Çok Zorlu, Fevkalade, Pek Fazla, Gereğinden Çok, Çılgın, Çok, Hadden Artık, İfrat, Kötü, Lüks, Müfrit, Sivri
- Tek Parça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yekpare
- Yollanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yürümek
- Da kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bile, Dahi
- Fikirleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasarlamak
- Yitmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaybolmak, Sönmek, Yok Olmak, Fevt Olmak, Telef Olmak
- Sükûnet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durgunluk, Dinginlik, Hareketsizlik, Sessizlik, Huzur, Rahat, Sükûn, Dinme, Yatışma, Devinimsizlik
- Koloniyalist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sömürgeci
- İğrenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkrah
- Gevrek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözü Sulu
- İçilecek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçecek
- Az kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksik, Noksan, Biraz, Kıt, Seyrek, Birkaç, Dar, Düşük, Mahdut
- Kemik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mızrap, Sümük
- Akış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akın, Cereyan
- Pürçek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıvrılmış, Zülüf, Saç Lülesi, Püskül
- Sorumlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mesul, Cevapdih
- Tenhalaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Issızlaşmak, Boşalmak
- İstihfaf Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçümsemek
- Gelincik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lale
- Erdem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fazilet
- Matah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kimse, Mal, Eşya, Şey
- Araba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Otomobil, Taşıt, Vasıta, Kölük
- Ormangülü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açalya
- Mefsuh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmuş
- Esen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıhhatli, Sağlam, Güçlü, İyi, Selamet, Sağlıklı, Salim
- Ülser kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yara
- İkilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşmazlık, Tefrika
- Tarım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekincilik, Kültür, Ziraat
- Naziklik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nezaket
- Alev kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalaz, Yalım, Alaz, Kıvılcım, Şule, Yalın
- Yağlı İp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Darağacı
- Halt Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabahat Etmek, Sefihlemek
- Payitaht kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkent, Başşehir
- Mitos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylence, Mit
- Janr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tarz, Tür
- Nektar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bal Özü
- Formel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçimsel, Örgün, Resmi, Şeklî
- Tapınak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mabet
- Ongun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Verimli, Ağaç, Bayındır, Bol, Kutlu, Mesut, Mutlu, Totem, Arma, Bereketli, Feyizli, Mübarek
- Temaşa Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakmak, Seyretmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü