Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Avanak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alık, Aptal, Enayi
- Bittabi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elbette, Tabii, Doğal Olarak, Tabiatıyla
- Münhasır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahdudiyetli, Mahsus, Mahsusi
- Camız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Manda, Su Sığırı, Kömüş
- Yular kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yedek
- İmha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yok Etme, Kökünü Kesme, Ortadan Kaldırma
- Tallahi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vallahi
- Temel Taşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanak, Esas
- Canlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyileşmek, Kendine Gelmek, Kıpırdanmak, Depreşmek
- Suhulet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yumuşaklık, Kolaylık, Naziklik
- Yağışsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurak
- Akilâne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıllıca
- Çentmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kertmek
- Sekte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durma, Durgu, Bozukluk, Duruş, Felç, Ket, Kesintiye Uğrama, Kesilme
- Tepkili Uçak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Jet
- Akrostiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adlık
- Kese kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kestirme
- Beyazlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağarmak, Beyazlaşmak
- Gayrimakul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saçma
- Bencilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hodpesentlik
- Dağıtma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neşir, Talan, Tevzi
- Nevmit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çaresiz
- Donatma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Donatım, Teçhiz
- Safha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evre, Merhale, Mertebe
- Büyütme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abartma, Mübalağa, İlave
- Bildiriş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duyuru, İlan, Tebligat
- Sığınmacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mülteci
- İtaat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baş Eğme, Söz Dinleme, Boyun Eğme, Buyruğa Uyma
- Usare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özsu
- Mısır Tavuğu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hindi
- Üdeba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Edipler, Yazarlar
- İzlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğlenmek, Gelmek, Görmek, Gözlemek, Gütmek, İncelemek, Koşmak, Kovalamak, Seyretmek, Takip Etmek, Tutmak
- Üniversal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acunsal, Evrensel
- Sahte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzmece, Kalp, Uydurma, Yapmacık, Gastan
- Suçlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtham, Töhmet
- Arkaik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşnı, Eskil
- Esrar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sırlar, Gizler; Duman, Keyif, Maden, Mal, Ot, Uyarıcı, Sarhoş Edici, Uyuşturucu Zehir
- Pay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hak, Hisse, Üleş
- Savsak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhmalci, İhmalkâr, Müseyyep
- Azrail kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alıcı
- Çapan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulak, Postacı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü