Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Eleman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğe, Unsur
- Nebülöz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulutsu
- Damıtık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mukattar
- Ümitlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Umutlanmak
- Kandela kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mum
- Azar Azar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yavaş Yavaş
- Nifak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçimsizlik, Anlaşmazlık, Ara Bozuculuk, Ayırga, Ara Açıklığı, Karıştırıcılık, İkiyüzlülük
- Didiklemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak
- Sagan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doktor, Hekim, Tabip
- Yelkovan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akrep
- Binmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atlamak, Katılmak
- Abuklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saçmalamak
- Taksim Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölmek, Bölüşmek
- Kaçınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekinmek, Gocunmak, Kaçmak, İmtina Etmek
- Kapkaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorla Alan, Gaasıp
- Hayvani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yılkısal
- Kıskançlık Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıskanmak
- Galebe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yenme, Çokluk, Yengi, Üstünlük
- Açık Oturum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Panel, Açık İclas
- Kahır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzüntü, Sıkıntı, Dert, Yok Etme, Ezme, Perişan Etme, Mahvetme
- Kapanca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Hile
- Karşılaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buluşmak, Çatmak, Görmek, Rastlamak, Rastlaşmak
- Mağlup kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yenik
- Paralel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Enlem, Koşut, Muvazi
- Prese kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkılmış
- Paye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşama, Derece, Rütbe, Orun
- Başkonsolos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyükelçi
- Raptetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İliştirmek, Berkitmek, Tutturmak
- Çalımlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli, Tafralı, Havalı, Kibirli
- Göre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diye, İçin, Nazaran, Uygun Olarak, Uyarınca, Gereğince, Tevfikan, Bakılırsa, Sorulursa, Fikrince, Bağıntılı
- Anket kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soruşturma, Araştırma
- Yüreksiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cesaretsiz, Korkak, Ödlek
- Sahur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Obaştanlık
- Pak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temiz, Veli, Parlak
- Bekit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vakıf
- Bataklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azmak
- Vasıtasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğrudan
- Boşuna kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abes Yere, Beyhude, Boş Yere, Gereksiz, Nafile, Nahak, Yararsız Yere, Tevekkeli
- Somurtkan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abus, Karakabak, Suratsız, Asık Yüzlü
- İnkıbaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabız, Keder, Sıkıntı
- Darlaştırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tazyik
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü