Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Mütehavvil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişken
- Caba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılıksız, Bedava, Bundan İlave, Üstelik
- Valide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ana, Anne
- Şişik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabarık, Şiş
- Kasavet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaygı, Sıkıntı, Tasa, Üzüntü
- Teshin Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Isıtmak
- Sönüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtfa
- Başdizgici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başmürettip
- Pozitivizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olguculuk
- Tesadüfen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rastlantıyla, Kazara, Rastgele
- Zirai kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tarımsal
- Başkan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Reis, Sadır
- Eğleşik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mukim
- Peyderpey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalbadal
- Edilgen Fiil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Edilgen
- Felah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurtuluş, Selamet
- Feylesof kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Filozof, Düşünür
- Artırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abartmak, Bırakmak, Mübalağa Etmek
- Bozuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kusurlu, Aksak, Düzensiz, Hurda, Dargın, Berbat, Çap, Eğreti, Gergin, Kaput, Karışık, Kızgın, Kötümser, Ucuz
- Destekleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutma
- Tartı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karar, Oran, Ölçü, Vezin, Çeki, Ağırlık
- Öğürtlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırmak, Seçmek, Temizlemek
- Zahmetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emekli, Güç
- Vitamin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gıda
- Zulüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eziyet, Kıyıcılık, Cefa, Haksızlık, Kıyınç
- Örek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duvar, Yapı, Bina
- Yürüyüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seyir
- İktisap Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazanmak
- Şarbon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karakabarcık
- Huzme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demet, Işın Demeti
- İcareye Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kiralamak
- Çeşmi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göz
- Boş Söylemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zırva
- İhbar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bildirme, Duyurma, Haber Verme, Habercilik, Bildirim, Ele Verme
- Sömürü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstismar
- Yığıp Bağlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paketlemek
- Diğeri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkası, Öbürü, Öteki
- Zillet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alçalma, Aşağılık
- Doğu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gündoğusu, Şark, Maşrık
- Deniz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çokluk, Kükremek, Su, Bahir, Derya
- Vurma İşareti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpı İşareti
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü