Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Bozuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kusurlu, Aksak, Düzensiz, Hurda, Dargın, Berbat, Çap, Eğreti, Gergin, Kaput, Karışık, Kızgın, Kötümser, Ucuz
- Pot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gaf, Hata, Sal, Şişlik, Büzülme, Kıvrım, Yanlışlık
- Kınnap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sicim
- İstida kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilekçe
- Uçuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pervaz
- Halk Bilimi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Folklor
- Triyo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üçlü
- Dogma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kör inanç, İnak
- Maskara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğlendirici, Soytarı, Rastık, Hoş, Rimel, Sevimli, Rezil
- Öldürülen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maktul
- Saçım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İsraf
- Çiçek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gül
- Abonelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürdürümcülük
- Eroin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maden
- Zahiren kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görünüşçe, Görünüşe Göre, Şeklen
- Tacil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hızlandınna
- Sanatkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sanatçı, Ehil, Mahir, Usta, Zanaatkâr
- Domates Dolması kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolma
- Tekrar Tekrar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üst Üste, Ardı Ardına, Kayta Kayta
- Müvezzi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağıtıcı
- Ziyadar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ziyalı
- Korkmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utanmak, Ürpermek, Yılmak, Dehşete Kapılmak, Endişe Etmek
- Sertifika kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belge, Başarı Belgesi, Tasdikname
- Endüstriyel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınai
- Şekil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçim, Tarz, Tutum, Yol, Taslak
- Engelli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakat
- Molekül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Madde
- Saplantı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fikrisabit, Sabit Fikir, İdefiks
- Konut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ev, Hane, İkametgâh, Menzil, Mesken, Yurt, Eğlek
- Diğeri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkası, Öbürü, Öteki
- Yetişmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olgun, Yetişkin
- Ön Bilgi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mebadi
- Hissetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duyumsamak, Sezinlemek, Anlamak, Duymak, Paykamak, Sezmek, Taşımak, Tatmak, Yaşamak
- Ziyalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aydın, Aydınlık, Münevver
- Ariza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilekçe
- Efrat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fertler, Bireyler; Erler
- Hükümlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahkûm, Cezalı
- Olgun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgi, Değmiş, Kâmil, Pişkin, Yetişmiş
- Hadisesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olaysız
- Harabe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkıntı, Ören Yeri, Örenlik, Enkaz, Kalıntı
- Ağızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huni
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü