Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kovuşturma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soruşturma, Araştırma, Takibat, İstintak, Takip
- Soygun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vurgun, Yağma
- Tedbir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önlem, Evirgenlik
- Sürüşken kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaygan
- Yırtılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atmak
- Özdevim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Otomatizm
- Klişe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baskı Kipi, Basmakalıp
- Vitrin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Camekan, Sergilik, Sergen
- Ağrı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Istırap, Acı, Sızı, Dert
- İnkılâpçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönüşümcü, Devrimci
- Boşuna kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abes Yere, Beyhude, Boş Yere, Gereksiz, Nafile, Nahak, Yararsız Yere, Tevekkeli
- Sümük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fırtık, Kemik
- Morarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göğermek
- Tükenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitmek, Erimek, Geçmek, Sönmek, Hiç Kalmamak, Sona Ermek
- Aklen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akılca
- Özdeyiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vecize
- Mir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amir, Baş, Bey, Emir, Başkan
- İzmihlal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çökme
- Melankoli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hüzün, Kara Sevda
- Sabıka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suç, Kaydiyat
- Latifçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoş, Latif
- Arkeoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazıbilim, Kazı Bilimi
- Damıtıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmbik
- Limited kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınırlı
- Murat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amaç, Dilek, Erek, Gaye, İstek
- Paye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşama, Derece, Rütbe, Orun
- Yandaşlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taraftarlık
- Cari kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akan, Akar, Geçerli, Yürür, Yürürlükte Olan, Olagelen, Geçen
- Mercan Balığı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mercan
- Çıkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçük Bohça, Çıkın
- Hassa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasiyet, Özellik
- Spesifik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özgül
- Taşıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araç, Vasıta
- Harçenk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yengeç
- Pünez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Raptiye
- Kaşane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süslü Köşk, Saray
- Fırdolayı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çepeçevre
- Lağvedilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaldırılmak; Geçersiz Kılınmak, Feshedilmek
- Tasa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünce, Efkâr, Endişe, Gam, Kaygı, Keder, Merak, Üzüntü
- Söz Başı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ön Söz
- Pısırık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutuk, Utangaç, Çekingen, Uyuşuk, Cesaretsiz, Beceriksiz
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü