Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Jartiyer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çorapbağı
- Trafik Polisi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yol Sakçısı
- Sarfınazar Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vazgeçmek
- Baht kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Talih, Yazgı, Mut, Sur, Kader, Şans, Felek, Alın Yazısı, Nasip, Yıldız
- Cins kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asıl, Çeşit, Garip, Kabil, Kök, Nev, Soy, Tuhaf, Tür, Zümre
- Örneksemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıyaslamak
- Ölüm Cezası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İdam
- Sentaks kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözdizimi
- Naaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ceset, Cenaze
- Maatteessüf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maalesef
- Kıskançlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haset
- Rast Gelmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rastlamak, Rastlaşmak
- Bilakis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tersine, Tersine Olarak, Aksine, Yok
- Çor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hastalık, Dert; Sığır Vebası
- Kırat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değer, Düzey, Nitelik, Seviye
- Bet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüz, Çehre, Kötü, Çirkin, Beniz, Sıfat
- Oyunbaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenci, Oyuncu, Palyaço
- Sonbaharda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzün
- Müstesna kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıcalıklı, Ayrık, Şaz, Kural Dışı, Hariç, Sıra Dışı, Ayralı, Ayral, Ayranmış
- Dilber kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzel, Alımlı
- Hamle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atılış, Saldırış, Adım, Atak, Hücum, Atılım, Savlet
- Sallakhane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mezbaha
- Ömür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayat, Varlık, Yaşam
- Desen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nakış, Tasvir
- Tomruk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şalban, Tir
- Pekin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyice Bilinen, Muhakkak
- Burs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğrenimlik, Tekaüt
- İlköğrenim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlköğretim
- Hoşur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayağı, Değersiz, Dolgun, Kaba, Şişman
- Kırılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alınmak, Azalmak, Darılmak, Gücenmek, İçerlemek, İncimek, İncinmek, Sınmak, Yatışmak
- Balkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağrı, Güzel, Parlak, Sancı
- Acele Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabuk Davranmak, Sabırsızlık Göstermek, Telaş Etmek, Sabırsızlanmak, İvmek, Aşıkmak, Telesmek
- Dakikleştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayarlamak
- Minnettarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şükran
- Sükûnet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durgunluk, Dinginlik, Hareketsizlik, Sessizlik, Huzur, Rahat, Sükûn, Dinme, Yatışma, Devinimsizlik
- Biçmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesmek, Doğramak, Ayırmak, Bölmek, Hasat Etmek, Çalmak
- Kont kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derebeyi
- Yetersizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zaaf
- Alışkan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kibrit
- Tirbuşon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Burgu
- Eşleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çiftleşmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü