Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Odunsu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İri, Kaba
- Metotsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yöntemsiz
- Müteahhit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüklenici, Bağıtçı, Üstlenici, Üstenci
- Düzelti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltme
- Korsan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deniz Haydutu
- Akın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baskın, Atak, Dere
- Morfolojik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapıbilimsel
- Rampa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yokuş
- Abur Cubur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş, İşe Yaramayan, Faydasız, Yararsız
- Yayık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kovan, Yayvan
- Şekersiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sade
- Kaideli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurallı
- Feylesof kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Filozof, Düşünür
- Tahıldöven kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düven
- Tüymek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaçmak, Yayınmak
- Yardakçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elbir, Hempa
- Bir Kez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bir
- Çekiştirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gıybet
- Pinyal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meç
- Tomdaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arkadaş, Dost, Yoldaş
- Ayrıntılar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teferruat
- Nevbenev kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Envai Çeşit
- Anık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hazır, Müstait
- Yüklük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yük
- Pota kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Manka
- Tumağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İngin, Nezle
- Ruzi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rızık
- Arlanmaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utanmaz
- Üstlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüklenmek, Kabullenmek, Taşımak
- Hacet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyaç, Gerek, Gereklilik, İdrar, Lüzum
- Azarlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekişmek, Abırlamak, Biabır Etmek, Çıkışmak, Darılmak, Haşlamak, Paylamak, Tanlamak, Terslemek
- Temin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnanç Verme; Sağlama, Gerçekleştirme, Elde Etme
- Monoton kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekdüze, Yeknesak, Sıradan
- Görüntü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayal, Hayalet, Manzara, Sahne
- Çepel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşık, Çamur, Kir, Pislik
- Vikaye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koruma
- Konsolos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dış İşleri Görevlisi, Elçi, Şehbender
- Eğik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğilmiş, Eğri, Meyilli, Mail, Şev
- Paradoksal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çelişkili
- Teberru Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağışlamak
- Yerleşik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oturak, Oturmuş, Mütamekkin, Beledi
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü