Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Hukuki Mühlet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müruruzaman
- Japon Gülü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamelya
- Bihuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deli, Sersem, Şaşkın
- Nöker kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uşak, Yamak
- Uzaduyum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İletişim, Telepati
- Haşırdamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hışıldamak
- Bılkımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmak, Erimek, Yumuşamak
- Grup kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Camia, Deste, Hizip, Kol, Küme, Öbek, Saf, Set, Takım, Zümre, Ekip, Türküm, Topluluk
- Eseme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mantık
- Hususi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özel, Spesiyal
- Ruba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Giyecek, Giysi
- Yoksuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoksul
- Direktif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönerge, Talimat
- Çarpıtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saptırmak, Eğriltmek, Yamultmak
- Kuvve kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünce, Niyet
- Meydanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklık
- Bol Bolamat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bolluk, Refah
- Örnek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emsal, Göstermelik, Misal, Numune, Biçim, Şekil, Model, Tıpkısı, Misil
- Yaralamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İncitmek, Kırmak, Vurmak
- İstihbar Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duymak, Öğrenmek
- Sır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Giz, Peçe, Camsı Vernik, Gizem
- Teskere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sedye
- Uğramak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakınından Geçmek, Aniden Çıkmak, Düşmek, Sarkmak, Tutmak, Yaklaşmak
- Çıplak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soyunuk, Üryan, Örtüsüz, Cıbıl, Açık, Dal, İskelet, Kuru, Sivil, Yalın
- Totemci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onguncu
- Neve kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Torun
- Üvendire kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönder, Mıh, Mıhça
- Taraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cephe, Cihet, Kanat, Nazır, Semt, Veçhe, Yaka, Yan, Yer, Yön, Yöre, Yüz, Taman, Bölge,
Bölüm, Kat
- Hüküm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Egemenlik, Etki, Hız, Karar, Önem, Şiddet, Yargı
- Menus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışık
- Cüzi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Az, Azıcık, Pek Az, Tike
- Viyak Viyak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Inga Inga
- Pisboğaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Obur
- Temelden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kökten
- Anahtarcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çilingir
- Gazap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öfke, Kızgınlık, Hiddet, Hınç, Hışım
- Kohum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akraba, Hısım
- Okşayıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzel, Yumuşak
- Beka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalıcılık, Ölümsüzlük, Ölmezlik, Kalım
- Ulaşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İdrak
- Pencere Kapağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kepenk
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü