Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yaralamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İncitmek, Kırmak, Vurmak
- Denklem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşitlik, Muadele
- Terminolojik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terimbilimsel
- Günorta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğle
- Kılsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kelek
- Devam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürek, Ek, Parça, Sürme, Sürüp, Gitme, Cesilmeme, Bitmeme, Sürekli
- İlgilenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alakalanmak, Bakmak
- Taalluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlişik, İlgi
- Hasta Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hastalanmak
- Susuzluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hararet
- Mevlâ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Allah, Sahip, Malik, Efendi
- Yerleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oturmak
- Çekelez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sincap
- Suyuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suzidilara
- Nağme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezgi, Melodi, Terane, Nota
- Sersem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sangı, Dümbelek, Şaşkın
- Arsenik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıçanotu, Zırnık
- Vazgeçme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ricat
- Muhteşem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük, Görkemli, Gösterişli, Büyük Ve Göz Alıcı
- Bilet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girimlik
- Mudil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karmaşık
- Dülger kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Marangoz
- Düz Yüzüne Demek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dobra Dobra Söylemek
- Şişkinlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümsek
- Çevre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âlem, Belde, Çember, Daire, Dolayı, Dünya, Etraf, Hava, Muhit, Ortalık, Ufuk
- Azaltmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksiltmek, Çıkarmak, İndirmek, Budamak, Düşürmek, Kesmek, Kısmak
- Rol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görev, İş Payı, Düzmece Davranış, Gösteriş
- Allık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Al
- Asla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hiçbir Zaman, Katiyen, Kesin Olarak, Hiçbir Biçimde, Kesinlikle
- Bela kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Felaket, Musibet, Çile
- Yozlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmak, Dejenere Olmak, Tereddi Etmek, Dönüşen, Özünden Uzaklaşmak
- Teori kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuram, Nazariye
- Kaynakça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynaklar, Kitabiyat, Bibliyografya, Bibliyografi
- Dilşat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutlu, Bahtiyar
- Zenne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadın
- Kemlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötülük
- Huzur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinçlik, Karşı, Kat, Keyif, Makam, Ön, Rahat, Rahatlık, Sükûnet, Yamaç, Yan, Dirlik, Baş Dinçliği, Gönül Rahatlığı
- Razı Salmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönlünü Etmek
- Tavlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şişmanlamak
- Zahmet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçlük, Sıkıntı, Çile, Yorgunluk
- Alamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirti, İz, İşaret, İm, Nişan, Emare
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü