Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Hevessiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İsteksiz
- Kibrit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kav, Alışkan, Kükürt
- Beyazlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağarmak
- Boynu Bükük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzgün
- Yalman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğik, Mail; Sarp, Dik
- Sabankıran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayışkıran
- Mehtap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ay Işığı
- Uşak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çocuk, Hizmetçi, Hizmetkâr, Kullukçu, Nöker, Tayfa, Erkek Hizmetçi
- Ses kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Selen, Oy, Rey, Seda, Tavış, Ün, Yaygara
- Vizör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakaç
- Okşak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benzeyen, Andıran, Manent
- Kulvar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şerit, Çizgi
- Hapşırık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksırık
- Keder kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Istırap, Izdırap, Acı, Bulut, Dert, Elem, Gaile, Hüzün, Kasvet, Sıkıntı, Tasa, Üzüntü, Zehir
- Kalifikasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nitelik
- Hükmetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çiğnemek
- Eksilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azalmak, Çıkmak, Düşmek
- Bayağılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adilik, Alçaklık
- Angıç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanat
- Azar Azar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yavaş Yavaş
- Sızlanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakınma, Şikâyet, Vızıltı, Yaygara
- Gıybet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yermek
- Halas Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurtarmak
- Ertelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geciktirmek, Tehir, Atmak, Savsaklamak, Sonraya Saklamak
- Slogan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uran, Savsöz, Şiar, Propaganda Sözü
- Uzman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütehassıs, Bilirkişi, Kompetan, Eksper, Mahir
- Yamaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yan, Bayır, Huzur, Kat, Ön, Yakın
- Hilafsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuşkusuz
- Söylence kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Efsane, Mit
- Boylu Boslu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli, Yakışıklı
- Lalettayin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelişigüzel, Rastgele, Sıradan
- Hacet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyaç, Gerek, Gereklilik, İdrar, Lüzum
- Vitalist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dirimselci
- Cumhurbaşkanı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Reisicumhur
- Kavza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kap, Mahfaza
- Evsiz Barksız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avare, Başıboş
- Çalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpık; Verev Kesilmiş; Yan Yan Giden
- Toslamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tos Vurmak; Çarpmak
- Şımarık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arsız, Erköyün, Yüz Bulmuş, Şımarmış, Şımartılmış
- Emaret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emirlik, Beylik
- Ödemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayılmak, Dökmek, İfa Etmek, Vermek, Tediye Etmek, Tazmin Etmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü