Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Ses kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Selen, Oy, Rey, Seda, Tavış, Ün, Yaygara
- İzafet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağıntı, Mal Etme, Bağlama
- Gırla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alabildiğine, Pek Çok
- Öygen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akciğer
- Çor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hastalık, Dert; Sığır Vebası
- Arz Cazibesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yer Çekimi
- Çakılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sabit
- Manca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yiyinti, Yiyecek
- Girev Götürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haczetmek
- Sevgi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşk, Sevda, Bağlılık, Hatır, Kalp, Muhabbet
- Kartalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşlanmak
- Ör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çit, Perde, Havale
- Nefiy kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürgün
- Çevirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çeviri, Muhasara, Sarma
- Sazende kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sazcı
- Kertik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çentik
- Gizler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esrar
- Bereket kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bolluk, Gürlük, Ongunluk, Artağanlık, Yağmur
- Mahkûm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hükümlü, Mecbur, Cezalı
- Kazı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hafriyat, Hâk
- İmansızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnançsızlık, Acımasızlık
- Hipodrom kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşu Alanı
- İlköğretim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlköğrenim, İptidai Tahsil
- Muharrer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazılı
- Avuç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aya
- Fahişelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fuhuş
- Muzır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zararlı, Yaramaz
- Canlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyileşmek, Kendine Gelmek, Kıpırdanmak, Depreşmek
- Kirlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batmak
- Gerdanbent kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerdanlık
- Makbul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beğenilen, Geçer, Geçerli, Hoşa Giden, Hoş Karşılanan, Beğenik
- Homurtu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mırıltı
- Seyran Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezinmek, Gezmek
- Çökmüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozgun, Göçük, Pinpon
- Berbat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötü, Pis, Fena, Bozuk, Çirkin, Beğenilmeyen, Darmadağın, Bakımsız, Perişan, Viran, Döküntü
- Sürpriz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beklenmedik, Şaşırtı
- Fettan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fitneli, Karıştırıcı; Gönül Ayartıcı, Cilveli
- Yöre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Civar, Etraf, Mahal, Muhit, Ön, Taraf, Çevre, Dolay
- Perestiş Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevmek
- Kargı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mızrak, Kamış
- Rızık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azık, Ruzi, Yiyecek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü