Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Garez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hınç, Kin, Düşmanlık
- Tezce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabucak
- Kaycı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Makas
- Müellif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazar, Eser Sahibi
- Devir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölüm, Çağ, Dönem, Dönme, Gün, Tur, Zaman, Dolaşma
- Sarrafiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarraflık, Baş
- Ahbapça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçten
- Telif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derleme, Uzlaştırma, (Eser) Yazma
- Zayıflık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıskalık, Cılızlık, Arıklık, Çelimsizlik, Enezlik, Yetersizlik, Zaaf, Zafiyet
- Nitelikler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evsaf
- Saraka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alay, İstihza
- Tenzilatlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İndirimli
- Miting kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplantı, Gösteri
- Adem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yokluk, Ölüm, Hiçlik
- Yapılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İri
- İttifak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuşma, Bağdaşma, Anlaşma, Bağlaşma, Birleşme, Oy Birliği
- Fotoğraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kılık, Resim, Suret, Yaçın
- Üstlenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taahhüt
- Terzihane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikimevi, Terzi
- Kaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Budala
- Abramak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönetmek, İdare Etmek
- Hafiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizmen, Dedektif
- Erzak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azık, Yiyecek
- Küçümseme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alay
- Yıkmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak, Tahrip Etmek, Yük İndirmek, Suçlamak
- Yolsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygunsuz, Yersiz
- İttihaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutma
- Burhan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanıt; Belgit
- Muavin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yardımcı, Yar
- Surat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüz, Çehre, Sima, Somurtkanlık
- Engebelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engebe
- Leffetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçine Sokmak, İliştirmek
- Güvenç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güven, İtimat, Kıvanç
- İmece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmecilik
- Mit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylence, Efsane
- Terkeş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sadak
- Alık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şaşkın, Düşüncesiz, Beceriksiz, Akılsız, Aptal, Bön, Budala, Sersem
- Hesapsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sayımsız, Ölçüsüz, Müsrif, Savruk
- Şamatacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gürültücü, Patırtıcı
- Federasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birlik
- Spekülasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vurgun, Düzen; Kurgu, Saptırma
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü