Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Güdülebilen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güdümlü
- Alık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şaşkın, Düşüncesiz, Beceriksiz, Akılsız, Aptal, Bön, Budala, Sersem
- Elvan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alacalı
- Argın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitkin, Yorulmuş, Beceriksiz, Yorgun, Zayıf
- İbare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözce
- Günah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suç, Cürüm, Hata, Sorumluluk, Vebal, Yazık
- Kutup kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sonlam, Uç
- Çeneli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çenebaz
- Esinti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hava
- Usta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Becerikli, Cambaz, Ehil, Erbap, Mahir, Sanatkâr, Üstat
- Ali Mektep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüksekokul
- Yapı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bina, Bünye, Kuruluş, Mimari, Örgü, İnşaat, Strüktür, Konstrüksiyon, Yol
- Hapşırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksırmak
- Lahika kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ek Yazı, Ek
- Çimlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeşermek, Yararlanmak
- Bitimli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sonlu, Sonuçlu, Sınırlı, Mütenahi
- Yapılaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oluşmak
- Muhannet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alçak, Korkak, Namert
- Kaçınma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmtina
- Vınlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vıyıldamak
- Üretmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oluşturmak, Yaratmak, Meydana Getirmek, Öndürmek, Çıkarmak, Yapmak
- Deme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağıt, Anlam, Atasözü
- Beleşçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bedavacı
- İhtiyaten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakınarak
- Hükümet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakanlar Kurulu, Kabine
- Cihangir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fatih
- Terbiyeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğitimli, Görgülü, Edepli
- Ortaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıfat-fiil
- Mukaddes kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kutsal, Veli
- Vikaye Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esirgemek, Korumak
- Tartı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karar, Oran, Ölçü, Vezin, Çeki, Ağırlık
- Tedavi Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltmek
- Taraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cephe, Cihet, Kanat, Nazır, Semt, Veçhe, Yaka, Yan, Yer, Yön, Yöre, Yüz, Taman, Bölge,
Bölüm, Kat
- Empati kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygudaşlık, Özdeşlik, Diğerkâm
- Öğretim Programı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ders Programı, Müfredat Programı
- Silahşor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savaşçı, Silah Eri
- Doldurulma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmla
- Eli Uz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usta
- Kısaltma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taksir
- Teşkil Edilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşkilatlanmak
- Kaynakça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynaklar, Kitabiyat, Bibliyografya, Bibliyografi
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü