Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Fevkalbeşer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üst İnsan; İnsanüstü
- Gafilce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aymazca
- Sürtünmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürünmek
- Kaderci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazgıcı
- Gezinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolaşmak, Eğlenmek
- Müteşekkir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşekkür Etmek
- Agreman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygunluk
- Mineralog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bileşikbilimci
- Şeker Hastalığı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şeker
- Pekişmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artmak, Çoğalmak, Katılaşmak, Sertleşmek
- Kul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bende, Köle, Karavaş
- Tahtabiti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahtakurusu
- Nakkaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bezekçi
- Güruh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derinti, Değersiz, Sürü, Grup
- Yoldan Sapma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalalet
- Kılgı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tatbik, Ameliyat, Pratik
- Şefaat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Affetme, Bağışlama, Aracılık, Ötün
- Hurdahaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paramparça
- Oluş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşekkül, Vuku, Tekevvün
- Klişe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baskı Kipi, Basmakalıp
- Dış İşleri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haricî İşler, Hariciye
- Tefessüh Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çürümek, Kokuşmak
- Merkep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşek, Karakaçan
- Cilasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soluk
- Bölen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maksumunaleyh
- Dahletmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sataşmak
- Cibillet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soy
- Dudukuşu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Papağan
- Börtmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haşlamak
- Zebunlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zayıflamak
- Gerekseme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyaç
- İyilikbilmez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nankör
- Muharrer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazılı
- Güdü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saik
- Vecih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüz, Çehre; Yol, Tarz
- Cefa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eziyet, Sıkıntı, Azap, Eza, Zulüm, Üzgü, Eza
- Öldürülen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maktul
- Asıllı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soylu
- Oturum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Celse, İclas, İkamet
- Hafifsemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önemsememek, Küçümsemek, Mühimsememek, Yeğnisemek
- Yalaka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arsız, Dalkavuk, Sırnaşık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü