Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Etnik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Budunsal, Irksal, Kavmi
- Yaslanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanmak, Güvenmek
- Kondansatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sığaç
- Edilgin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pasif, Münfail
- Maşa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alet
- Müstakil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağımsız, Ayrı, Ayrık, Baştak
- Sagan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doktor, Hekim, Tabip
- İpucu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirti, Delil, Emare, İz
- Despotluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstibdat
- Yalpa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sallanma, Eğilme
- Birinci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlk, En İyi, En Önemli, Öncü
- Asma Bıyığı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sülük
- Köpürme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Feveran
- Derinlemesine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzun
- Dize kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mısra
- Vitalist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dirimselci
- Sandalet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sandal
- Diğeri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkası, Öbürü, Öteki
- Günlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tarihli
- Kısık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağır
- Örs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zindan
- Takip Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Gelmek, Gütmek, İzlemek, Kovalamak, Tutturmak, Yetişmek, Ardılmak, Artlamak, Kovuşturmak
- Teşrih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İskelet
- Esrarkeş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuşturucu Bağımlısı
- İkna kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnandırma, Kandırma, Kanış Verme
- Sempozyum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgi Şöleni
- Seyyar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezer, Gezici, Gezgin, Portatif
- Sası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kokuşmuş, Mütefessih
- Yöre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Civar, Etraf, Mahal, Muhit, Ön, Taraf, Çevre, Dolay
- Gezme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seyran
- Prensipsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkesiz
- İçgüdüsel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnsiyaki
- Issız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tenha, Yaban, Sahipsiz
- Elbette kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şüphesiz, Kuşkusuz, Elbet, Nasıl, Nasılsa, Pekâlâ, Zahir, Herhalde
- Zeban kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dil
- Araba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Otomobil, Taşıt, Vasıta, Kölük
- Rica kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilek, Hahiş, Dileme, Dileyiş
- Çelişki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tenakuz, Tezat, Zıddiyet
- Bevliye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İdrar Yolları Hastalıkları, Üroloji
- Jeoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yer Bilimi
- Çizgeç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cetvel Tahtası
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü