Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Dingildek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaypak
- Leksikografi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözlükbilim
- Gözübağlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözü Kapalı
- Basur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mayasıl, Hemoroit
- Yoğun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesif, Sıkışık, Kalabalık, Dolu, Ağır, Çok, Derin, İri, Kaba, Kalın, Koyu, Sıkı, Şişman, Tombul
- Çare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derman, Deva, İlaç, Merhem, Reçete, Tılsım, Çıkar Yol, Çözüm Yolu
- Sabah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gündüz, Sabahleyin, Seher, Yarın
- Geceli Gündüzlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürekli
- Cariye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halayık, Köle, Esir, Hizmetçi, Keniz
- Lahana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kelem
- Beliğ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belagatli
- Değiştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişmek
- Tahtabiti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahtakurusu
- Albalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vişne
- Gericilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İrtica, Yobazlık
- Ayyaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarhoş, İçkici, Alkolik
- Büküntü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönemeç, Viraj
- İdeoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşüngü
- Kupür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesik
- Şoförlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürmenlik, Sürücülük
- Semt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölge, Yöre, Cihet, Taraf, Veçhe, Yaka, Yan, Yön
- Despotluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstibdat
- Mağduriyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adaletsizlik, Haksızlık
- Alaminüt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acele, Çabuk
- Yakınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağlamak, Koymak, Sızlamak, Sızlanmak, Şikayet Etmek
- Bere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezik, Çürük, Sıyrık, Hafif Haraplık, Başlık
- Umum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahali, Bütün, Halk, Herkes, Kamu, Tüm, Hep
- Hatır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıl, Durum, Gönül, Hafıza, Hâl, Kalp, Keyif, Sevgi, Yâd, Yâddaş, Zihin
- Kayıtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönmek, Geri Dönmek, Nükul Etmek, Rücu Etmek
- Akse kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kriz
- Talepkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstemci
- Rotasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döngü
- Yakında kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçenlerde, Şimdi
- Çakma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıban, Yara
- Asma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asılmış, Asılı, Üzüm Bitkisi, Menteşe, Asma kilit
- Prensipsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkesiz
- Eskrim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kılıç oyunu
- Tastamam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Upuygun, Eksiksiz, Tıpatıp
- Büyüteç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyütücü, Lup, Pertavsız
- Astana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşik
- Husumet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasımlık, Adavet, Düşmanlık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü