Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yad El kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gurbet
- Davetkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağrıcı, Çekici, Çağıran, Davet Eden
- Temelden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kökten
- Salon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dükkân, Mağaza, Konuk Odası
- Yüklük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yük
- Çok Sözlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşkan
- Kayırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korumak, İltimas Etmek, Gözetmek, Himaye Etmek, Himayecilik Etmek, Kohumbazlık Etmek, Himmet Etmek
- Abiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli, Tuvalet
- Dokunca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zarar
- Koyuvermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koymak, Salmak
- Maliyetsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz
- Hâllenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişmek
- Şakımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ötmek, Söylemek
- Tembel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erincek, Kalp, Uyuşuk, Üşengeç
- İnkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoksayım, Olumsuz, Gizleme, Yadsıma
- Şaşırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayret
- Vezinli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölçülü
- Uzlaştırıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ara Bulucu
- Ödevcil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vazifeşinas
- Yakınlar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etraf
- Abanozlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Matlaşmak, Sertleşmek
- Hadım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısırlaştırılmış
- Kökler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usul
- Küsmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Darılmak
- Denyo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Budala, Emanet, Rehin, Sersem
- Pençeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçlü
- Bariyer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engel
- Yağışsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurak
- Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırmak, Bayılmak, Çevirmek, Dayamak, Görmek, Harcamak, Hasretmek, İletmek, Katmak, Lütfetmek, Ödemek, Satmak, Serpmek, Tespit Etmek, Uzatmak
- Geli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kilo
- Aldatılma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazık
- Yolkesen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harami
- Sigar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Puro
- Şırakkadak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ansızın
- Kesenekçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mültezim
- Sınav kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoklama, İmtihan
- Kaçar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ne Kadar, Niçe Niçe
- Reis Bey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkan
- Tezahür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirme, Belirti, Görünme, Gözükme
- Oranlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygun, Nispetli, Mütenasip, Mütevazin, Mutedil, İnsaflı
- Sıçan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fare
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü