Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Dans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyun, Raks
- Avaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nara
- Harıl Harıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bol Bol
- Vedia kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emanet, İnam
- Ketum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağzı Sıkı, Sırlı, Ağzı Pek
- O Zaman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı O Vakit, Onda
- Gardiyan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kolcu
- Islah Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uslanmak
- Bröve kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diploma, Şehadetname
- Klakson kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korna
- Küseğen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıtkırıldım
- Sinlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabristan, Mezarlık
- Sıfır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötü, Yeni
- Afallamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şaşırmak, Garipsemek
- Arızi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelip Geçici, Eğreti, Dıştan Gelen, Sonradan Olan
- Kalp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygu, Gönül, Hatır, His, Sadır, Sahte, Sevgi, Tembel, Yürek
- Hidrofor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Subasar
- Plasman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatırım
- İtfaiye Aracı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtfaiye
- Başeser kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başyapıt, Şaheser
- İzale Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gidermek, Yok Etmek
- Balık Adam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalgıç
- Müfredat Programı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ders Programı
- Cife kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğrenç, Leş
- Karamsar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötümser, Üzgün, Bedbin, Olumsuz, Meyus, Pesimist
- Rulo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pasta, Tomar
- Arna kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanal
- Kepenk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pencere Kapağı
- Maskaraya Koymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğlenmek
- Hikâyeci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öykücü
- Centilmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görgülü, Kibar, Çelebi, Terbiyeli
- Nale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnilti, İnleme
- Sevinç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayram, Ferah, Kıvanç, Mutluluk, Neşe, Şenlik, Şevk, Coşku
- Dejenerasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soysuzlaşma, Yozlaşma
- Çekişmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kavga Etmek, Tartışmak, Bozuşmak, Mücadele Etmek, Yarışmak, Değişmek
- Tahsisat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödenek, Karşılık, Ayrıltı
- Kalıtım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İrsiyet, Soya Çekim, Veraset
- Duyulan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahsus
- Nakzetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak
- Prizma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçme, Menşur
- Kimse kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sima, Şahıs, Nefer
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü