Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Suistimal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hıyanet, Suiistifade, Kötüye Kullanma, Yolsuzluk
- İstila Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bürümek, Kaplamak, Sarmak
- İtimatlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güvenli, Güvenilir
- İstinkâf Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekinmek, Sakınmak
- Beyzi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yumurtamsı, Sobe, Oval
- Frapan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpıcı, Göz Alıcı
- Palavra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uydurma, Yalan Söz, Balon, Yalan Danışma
- Terk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bırakma, Ayrılma
- Bükülmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğilmek, Katlanmak, Yönelmek
- Mecbur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorunlu, Zarurî, Gerekli, Bağlı, Düşkün, Mahkûm
- Bahçıvan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağban
- Tahriş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tırmalama, Kurcalama, Azdırma, İrkiltme
- Simsarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aracılık
- İfa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerine Getirme; Ödeme
- Metris kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğreti Tabya
- Yadırgamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Garipsemek, Küllenmek, Alışamamak, Rahatsız Olmak, Ürkmek
- Çarşamba Akşamı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salı
- Viyana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beç
- Güzgü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayna
- Özge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başka, Diğer, Öbür, Yabancı, Yad
- Rezidans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konut
- Toplam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yekûn, Yekün, Mecmu
- Anlaşılmaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karışık, Muğlak, Tuhaf
- Çakmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vurmak, Anlamak, Sezinlemek, Bilmek, Mıhlamak, Saplamak
- Aguş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kucak
- Bilişim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Enformatik, Bilgiişlem
- Korniş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğreti Pervaz
- Gürültüsüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sütliman
- Lütfeylemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lütfetmek
- Cicozlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaçmak, Uzaklaşmak
- Mufassal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıntılı
- Tarihçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müverrih, Tarih Öğretmeni
- Grafoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazıbilim
- Mevcut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Var, Var Olan, Bulunan, Birey Tutarı
- Sâri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşıcı, Geçici
- Esirgemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korumak, Bağışlamak, Himaye Etmek, Sakınmak, Saklamak, Diriğ Etmek
- Hırpalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dövmek, Tepelemek, Örselemek
- Tantana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görkem, Gösteriş, Parıltı, Tezahürat, Tören
- Yığınla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çok
- Ilıman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutedil
- Ananevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geleneksel, Gelenekli
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü