Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Damar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huy, Soy, Yaradılış, Borucuk
- Güzgü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayna
- Rint kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalender
- Muhterem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hürmetli, Saygıdeğer, Sayın
- Çatışık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çelişik, Mütenakız
- Tümce Bilgisi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söz Dizimi
- Merhametsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vicdansız, Acımasız, Gâvur, Kalpsiz, Katı, Gaddar
- Piyasa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortalık, Pazar, Çarşı Fiyatı
- Hor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz, Aşağı, Önemsiz
- Beyaban kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çöl
- Defnetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gömmek, Toprağa Vermek
- Müessese kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuruluş, Kurum, İşletme
- Abuk Sabuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamsız, Saçma Sapan, Boş (Söz), Herze, Abuk Subuk
- Sepici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tabak
- Taklitçilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yansıcılık
- Manidar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamlı, Manalı
- Muhafızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koruyuculuk
- Rızık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azık, Ruzi, Yiyecek
- Mukayese kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıyaslama, Karşılaştırma, Kıyas, Ölçüştürme, Oranlama
- Azalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daralmak, Düşmek, Eksilmek, Kırılmak
- Kullanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalıştırmak, Yararlanmak, Almak, Değerlendirmek, Dökmek, Giymek, Harcamak, İçmek, İstismar Etmek, İşletmek, Sarf Etmek, Sömürmek, Takmak, Tutmak, Yönetmek
- Sıvışık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapışkan, Bulaşkan, Rahatsız Eden
- Direniş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşı Durma, Karşı Koyma, Dayanma, Mukavemet
- Ağırsamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüksünmek
- Buut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boyut, Uzaklık, Uzunluk
- Dalgalandırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savurmak
- İfşa Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açığa Vurmak, Açıklamak, Dökmek
- Endokrin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçsalgı
- Pirinç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düğü
- Salih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarar, Elverişli, İyi
- Üretme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çoğaltma
- Suçlar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taksirat
- Hınzırlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Domuzluk
- Ameli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Edimsel, Uygulamalı, Pratik, Uygun, Kolay, Elverişli, Kestirme
- Kaltaban kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şarlatan, Yalancı, Namussuz, Hileci
- Genelev kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kerhane, Koltuk
- Güzergâh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğrak, Geçek, Gidiş Yolu, Yol Üstü, Yol Boyu, Geçek
- Endişe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaygı, Üzüntü, Tasa, Bulut, Düşünce, Korku, Kuşku
- Kartvizit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kart
- Özgü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Has, İçin, Mahsus, Muhtas
- Çevre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âlem, Belde, Çember, Daire, Dolayı, Dünya, Etraf, Hava, Muhit, Ortalık, Ufuk
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü