Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Terkidnya ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Bağışlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağışlamak İşi, Affetme, Mağfiret, Gufran, Hibe Etme
- Atılım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hamle, Atılış, Savlet, Hücum, Atak
- Varsayımsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Farazi
- Gönül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arzu, Can, Dil, Hatır, İçeri, İstek, Kalp, Karın, Sine, Yürek
- Soyağacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şecere
- Gönül Rahatlığı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huzur
- Helke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kova
- Çentmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kertmek
- Matine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gündüz Seansı
- Güveyi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Damat
- İkirciklik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tereddüt
- Refah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bolluk, Gönenç, Genlik, Geçim Genişliği
- Cani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız, Gaddar, Katil, Kıyaç
- Geçme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçiş, Transfer
- Pişek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pişkin
- Olanca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bütün, Son, Var
- Ansızın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birden, Birdenbire, Ani, Anide, Aniden, Ansız, Apansız, Apansızın, Dangadak, Defaten, Durup Dururken, Fücceten, Gürpedek, Larp, Larpadak, Patadak, Pattadak, Rappadak, Şakkadak, Şapadanak, Şappadak, Şırakkadak, Bedaheten, Fücceten, Nagehan, Vehleten, Gafleten, Ani Olarak, Nagehani, Hiç Beklenmedik Bir Anda
- Basamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşama, Evre, Kerte, Derece, Ayak, Gömlek, Hane, Kademe, Merhale, Pilleken
- Böylece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Böylelikle, Tam Böyle
- Doldurma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkame, İmla
- Herhangi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rastgele
- Solmamış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diri
- Kışkırtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fitnekârlık Etmek, Körüklemek, Tahrik Etmek
- Arınmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duru
- Denektaşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mehek Taşı, Mihenk
- Dağılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayılmak, Saçılmak, Düzensizlik, Sirayet Etmek, Yok Olmak
- Yakşılaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyileşmek
- Yönder kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mürşit
- Belirli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muayyen, Belli, Makul
- Meram kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amaç, Gaye, İstek, Maksat, Erek, İstem
- Pupa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıç
- Yükleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doldurma, İsnat
- Gönder kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayrak Ağacı, Üvendire
- Selikalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derli Toplu
- Hasret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özlem, Tahassür
- Yargıevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahkeme
- Dayanaklık Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanak
- Azlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azınlık, Ekalliyet
- Portör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşıyıcı
- Hemen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabucak, Derhal, Sadece, Yalnız, Gecikmeden, Aşağı Yukarı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü