Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Dallama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Enayi
- Açıklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aleniyet, Uzaklık, Mesafe, Aydınlık, Çıplaklık, Genişlik, En, Mesafe, Sarahat, Vuzuh, Duruluk, Ara
- Şantöz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şarkıcı (Kadın)
- Masa Tenisi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pingpong
- Ardıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütevali, Halef, Arda, Ardışık
- Avantaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üstünlük, Kazanım, Yarar, Kazanç, Kar
- Ofans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atak
- Rende kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yontaç
- Söyleniş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Telaffuz
- Hakeş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cetvel
- Lehimci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynakçı
- Püre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezme
- Gözlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak, Beklemek, Gözetlemek, İncelemek, İzlemek, Kollamak, Korumak, Müşahede Etmek, Tarassut Etmek, İntizar Etmek
- Cesamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyüklük, İrilik
- Seyirlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görümlük
- İttifak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuşma, Bağdaşma, Anlaşma, Bağlaşma, Birleşme, Oy Birliği
- Taalluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlişik, İlgi
- Gizci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çaşıt, Casus
- Kısık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağır
- Gebermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek
- Şayeste kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygun
- Temel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ana, Anayasa, Asıl, Baş, Çizgi, Esas, Gerçek, Kök, Omurga, Özül, Taban, Üs, Zemin, Başlıca, Baz
- Metot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usul, Yol, Yöntem
- Portbagaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bagaj
- Teşvik Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kışkırtmak
- Dahilî İşler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İç İşleri
- Eğlendirici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maskara
- Jest kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalım
- Tesadüf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rastlama, Rast Gelme, Rastlantı, Rast Geliş
- Kilolu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağır, Şişman
- Ördek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Enayi, Oturak
- Mahfilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahremiyet
- Meşbu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolmuş, Dolu
- Endişe Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaygılanmak, Korkmak
- Kapsamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Havi Olmak, İhata Etmek, İhtiva Etmek, Şamil Olmak
- Sadedil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saf
- Hanım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avrat, Bayan, Eş, Hanımefendi, Hatun, Hayat Yoldaşı, Kadın, Karı
- Fütursuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Umursamaz, Aldırmaz
- Cebretmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorlamak
- Müstevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düz
- Teamül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davranış, İş, Verdiş, Yapılageliş
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü