Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Dağıtmalar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tevziat
- Saçula kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kip
- Şakadan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahsus
- Tabi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağımlı, Bağlı; Doğal, Saf, Katıksız; Elbette, Pek Açıktır Ki, Kuşkusuz
- Âciz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçsüz, Düşkün, Yetersiz, Eksin, Miskin, Zavallı
- Zapt Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorla Almak, Tutmak; Yazmak
- Sonraya Saklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ertelemek
- Paşa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağırbaşlı, Uslu
- Açınım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnkişaf
- İzobar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşbasınç Eğrisi
- Nevbahar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkbahar
- Yorgun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitap, Bitkin, Halsiz, Harap, Turşu
- Reel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerçel, Gerçek
- Tıkıldatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıklatmak
- Şutör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vuruşçu, Atışçı
- Muntazım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenli, Düzgün
- Analog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benzer, Eş
- Yakalanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazanmak
- Domates kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızanak
- Keşşaf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzci
- Toplumbilim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sosyoloji
- İtila kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yükselme
- Miras kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalıt, Tereke
- Peltek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kekeme, Pepe
- Hızlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süratli, Seri, Çabuk, Hovarda, Çapkın, Uçarı, Şiddetle, Sıkı, Yüksek (Ses)
- Müntehap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seçme
- Danışkan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşkan
- Yanar Döner kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Janjan
- Siyasi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Siyasal
- Kerim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asil, Cömert, Soylu, Eli Açık
- Yıkmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak, Tahrip Etmek, Yük İndirmek, Suçlamak
- Kucaklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuşatmak, Sarılmak, Sarmak
- İtidalli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ilımlı, Soğukkanlı
- Oyalama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşgal
- Yoksuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoksul
- Bıkkınlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usanç
- Geri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Arka, Art, Geçmiş, Geri Kalmış, Mazi, Son, Sonuç, Alt Taraf, Mabait
- Mutfak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşhane, Aş Damı, Aş Evi
- Gövermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Morarmak, Yeşermek
- Bu An kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derken
- Onkoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Urbilim
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü