Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kerim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asil, Cömert, Soylu, Eli Açık
- İhata kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapsam, Kuşatma, Ufuk, Sarma, Çevirme, Çevreleme
- Sây kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emek, İş, Çalışma
- Sterilizasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arıtma
- Şetaret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neşe, Sevinç, Şenlik
- Ayakla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaya, Yayan
- Üçbucak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üçgen
- Tahmin Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylemek, Ummak
- Üst Üste kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkışık
- Çardak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hangar, Talvar, Kameriye
- Pasif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tepkisiz, Edilgen, Çekingen, Durgun
- Teşkilatsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örgütsüz
- Peyda Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkarmak
- Gütmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevk Etmek, Yönetmek, Sürmek, İzlemek, Otarmak, Takip Etmek, İdare Etmek
- Sersemlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sangılık
- Tasrif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekimleme, Çekim
- İnfaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yürütme, Yerine Getirme, Uygulama
- Aranjör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenlemeci
- Kıyasla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nazaran
- Ressam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bedizci
- Oyunsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dramatik
- Devamlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütemadiyen, Sürekli, Temelli
- Esinti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hava
- Aracılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delalet, Tavassut, Vasıta
- Sebzevatçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Manav
- Yaradılış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mizaç, Fıtrat, Damar, Hasiyet, Hilkat, Huy, Seciye, Tabiat, Tıynet, Cibilliyet
- Arzulamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstek Duymak, Özlemek, İstemek
- Edinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlamak, Sahip Olmak, Kazanmak, Olmak, Yapmak, İktisap Etmek
- Menfez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delik, Ağız, Açma
- Arak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ter
- Teneffüs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mola, Paydos, Solunum, Ara, Dinlenme Zamanı
- Görev kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vazife, İşlev, Resmî İş, Misyon, Fonksiyon
- Fer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işık, Parlaklık, Aydınlık, Güç, Kuvvet, Nüfuz, Canlılık
- Bitkin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yorgun, Halsiz, Bitap, Güçten Düşmüş, Harap, Tapsız, Turşu, Üzgün
- Öpücük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öpme, Öpüş, Buse
- Hükümdar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halife, Padişah
- Kaygılanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünmek, Meraklanmak
- Görmezlikten Gelmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görmezliğe Vurmak
- Fırfıra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fırıldak, Topaç
- Aklıselim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağduyu
- Koşullar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şerait
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü