Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Belirten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamlayan
- Döleşi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etene, Son, Meşime
- Esirlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutsaklık, Esaret
- Nevroloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinirbilim
- Helak Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek, Yok Olmak
- Hastane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlık Evi
- Kakmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtmek, Vurmak, Batırmak
- İçtima kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplum, İclas, Toplantı
- Yaya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Piyade, Ayakla, Geçici, Yayan
- Lepirci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzci
- Yıkım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkıntı, Felaket
- Omurga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esas, Temel, Amudu Kari
- Pahalılaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pahalanmak
- Müteaddit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birçok
- Yavuklu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözlü, Nişanlı, İstekli, Namzet, Sevimli
- Dükkân kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Satımevi, İş Yeri, Bakkal, Kumarhane, Mağaza, Salon
- Tasın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahmin
- Arpa Suyu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bira
- Psikolojik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tinsel, Tinbilimsel, Ruhi
- Tifo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karasıtma, Yatalak, Karahumma
- Bakıncak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nişangah
- Vecih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüz, Çehre; Yol, Tarz
- İstihbar Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duymak, Öğrenmek
- Müjdesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muştusuz
- Desterhan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sofra
- Konut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ev, Hane, İkametgâh, Menzil, Mesken, Yurt, Eğlek
- Lehim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynak
- Padişah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hükümdar, Sultan, Han, Hakan, Hünkâr
- Kırmağan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Veba
- Muhit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevre, Etraf, Hava, Ortam, Vasat, Yöre, Saran, Çevreleyen
- Sızlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağlamak, Sızıldanmak, Vızıldamak, Yakınmak, Dert Yanmak, Şikayet Etmek, Tazallüm Etmek, Şekva Etmek
- Neci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ne İş Yapar?
- Nohut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bezelye
- Pansiyoner kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Barınıcı
- Yaylak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Otlak
- Envestisman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatırım
- Tasdikname kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanıkbeti
- Mutfak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşhane, Aş Damı, Aş Evi
- Çene Kavafı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geveze
- Negatif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksi, Menfi, Olumsuz, Eksi yük
- Kımıldatma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahrik
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü