Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Beledi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerleşik
- Yanardağ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Volkan
- Dümenci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenbaz
- Liyakat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeterlilik, Kifayet, Uygunluk, Yaraşırlık, Leğim, Yararlık, İfayet
- İstintak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kovuşturma, Sorgu, Sorgulama
- Sömürgecilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müstemlekecilik
- İzah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklama
- Eslek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtaatli
- Selis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıcı
- Kamyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yük Makinası
- Feza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gök, Uzay
- Dadanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışmak
- Yakacak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakıt, Mahrukat, Karaçıban, Odun, Kömür
- Yangılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mültehip
- Mamafih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bununla Beraber
- Gibi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmişçesine, Benzer Biçimde, Teki, O Anda, Tam O Sırada, Hemen Arkasından, Kabil, Kadar
- Ambulans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cankurtaran
- Hakkaniyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hak, Adalet, Doğruluk, Nasfet
- Belginlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarahat
- Zındıklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinsizlik
- Müstevli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayılıcı, Yayılgan, İstilacı, Salgın, Basan, Kaplayan, Bastıran
- İhata Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Çevirmek, Havi Olmak, Kapsamak, Kavramak, Kuşatmak, Sarmak
- Kıraat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okuma
- Bencilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hodpesentlik
- Savsama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhmal
- Refakat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşlik, Yoldaşlık, Arkadaşlık
- Tahdit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahdutlaştırma, Sınırlama, Çevreleme, Buçlama, Belli Etme, Belirleme
- Zem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yergi
- Yatır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evliya, Türbe, Dede
- Yurtlanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İskân
- Antrakt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ara
- Ziftlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yemek
- Tabi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağımlı, Bağlı; Doğal, Saf, Katıksız; Elbette, Pek Açıktır Ki, Kuşkusuz
- Yenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Galibiyet
- Nahoş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tatsız, Sevimsiz, Çirkin, Kötü, Hoş Olmayan, Kötü, Hoşa Gitmeyen
- Yazma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahrir, Yazma Nüsha, Kabakulak, Kompozisyon, Çit, Değirmi, Baş Örtüsü, Yemeni
- Muarefe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanışma
- Kamuflaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saklama, Gizleme, Alalama
- Tedarik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulma, Sağlama, Edinme
- Kanmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kani
- Sokum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lokma
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü