Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tahdit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahdutlaştırma, Sınırlama, Çevreleme, Buçlama, Belli Etme, Belirleme
- Eksiklik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayıp, Eksi, Kusur, Noksan, Şaibe, Zaaf
- Müşavir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Danışman
- Tebessüm Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gülümsemek
- Alakalanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlgilenmek
- Eğirmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğ
- Baygın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayılmış, Süzgün, Sevdalı, Aşık, Dökülmüş, Yığılmış
- Görüşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarenlik Etmek, Sohbet Etmek; Ahbaplık Etmek; Müzakere Etmek
- Kemal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olgunluk, Yetkinlik, Erginlik, Eksiksizlik
- Soru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sual
- Dün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dünen, Geçmiş
- Çarşamba Akşamı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salı
- Amor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşk
- Muamele Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davranmak
- Lekeli Humma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tifüs
- Kavasya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acıağaç
- Yerleştirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İskân, Düzen
- Zarafatçıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muzip
- Kısaca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hülasa, Kısa
- Dinleti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konser
- Odbaşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aile, Kodak
- Ekşi Kiraz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vişne
- Bilisiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisiz, Cahil
- Web Sayfası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tor Beti
- Çarpık Çurpuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğri Büğrü
- Otamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedavi Etmek
- Direniş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşı Durma, Karşı Koyma, Dayanma, Mukavemet
- Özgeçmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öz Yaşam Öyküsü, Otobiyografi
- Ziyan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zarar, Kayıp, Hasar, Hüsran, Zayiat
- Dirije kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güdümlü
- Köydeş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köylü
- Abartmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şişirmek, Büyütmek, Mübalağa Etmek, Artırmak
- Primitif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkel
- Ödeşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takas, Sayışma, Fit
- Belge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vesika, Delil, Doküman, Senet
- Yakınma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şikâyet
- Kanaatlendirici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tatminkâr
- İşar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bildirme
- Aleniyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklık
- Sterilize kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arıtılmış
- Tatbikatçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygulamacı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü