Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Ayakyolu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hela, Tuvalet, Abdesthane, Yüznumara, Aralık
- Editör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basıcı, Yayımcı, Naşir
- Baraj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bent, Büğet
- Katil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öldürme; Cani; Öldürücü, Ölüme Neden Olan
- Ayrılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bırakmak, Boşanmak, Çıkmak, Fırlamak, Kalkmak, Terk Etmek, Gitmek, Uzaklaşmak
- Kımıldayan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oynak
- Gamlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasalanmak, Kaygılanmak, Üzülmek
- Taptaze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gıcır Gıcır
- Ayaktopu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Futbol
Doğrusu Ayak Topu Şeklinde Yazılır.
- Tahripkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkıcı
- Kesilme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kat
- Kirmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğ
- Yanardöner kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alıştım Yandım, Janjan
- Cevher kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Töz, Yetenek, Öz, Asıl, Cevahir, Maya, Mücevher
- Sınırlanmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlı, Kısıtlı, Mahdut, Münhasır
- Ölçülülük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtidal, Ölçülü
- Nazir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benzer, Eş, Örnek
- Anamal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sermaye, Kapital
- Sonrasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ebedi, Sonsuz
- Ufak Tefek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçük, Zayıf
- El Ulağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yamak, Yardımcı
- Çerden Çöpten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çelimsiz, Çürük, Narin, Zayıf
- Toplaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplanmak
- Katışık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harç, Karışık, Karma, Melez, Mahlut
- Bakı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teftiş, Fal
- Ahunt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoca
- Etajer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekmece
- Yolculuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seyahat, Gezi, Sefer, Yol
- Senkronizasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşleme
- Firak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrılık, Ayrılış
- Öğütçü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vaiz
- Planlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hesaplı, Ölçülü
- Yasak Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yasaklamak
- Hemcins kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Türdeş, Soydaş, Kökteş
- Kadük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önemsiz, Eskimiş
- Kocaoğlan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayı
- Gaye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amaç, Erek, Hedef, Maksat, Meram, Murat, Uğur, Yol, Ergi
- Arabozan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fitneci, Münafık, Müzevir
- Humma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıtma, Ateşli Hastalık, Ateş, Göyük
- Lavabo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yunakça, Ayakyolu, Hela, Musluk, Tuvalet, Yüznumara
- Kasmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısaltmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü