Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Avaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nara
- Kalça Kemiği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oma
- Kıraat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okuma
- Örtü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Antika, Dam, Kap, Paravan, Tente
- Ürem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Getiri, Faiz, Nema
- Takdiriilahî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazgı
- Ezgi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gidiş, Haz, Melodi, Nağme, Sıkıntı, Şarkı, Tarz, Tempo, Terane, Üzüntü, Yol, Lahin
- Yakışık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygunluk, Yaraşma
- Hafif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kolay, Hoppa, Az, Fazla Olmayan, Ferah, Rahat, Uçuk, Yavaş, Yumuşak, Yüngül, Yeğni
- Yoğurt Çiçeği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Papatya
- Müşfik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevecen
- Mahal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mevki, Mevzi, Yer, Yöre
- Ulusçu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Milliyetçi
- Zühul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hata, Unutma, Yanılma, Atlama, Yanıltı
- Lokma Tatlısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lokma
- Manyak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşkün, Müptela
- Tedai kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağrışım
- Ahbap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dost, Arkadaş, Tanıdık
- Hazırlıklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mücehhez
- Tahtabiti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahtakurusu
- Dinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitmek, Dayanmak, Durmak, Kesilmek
- Hulasa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özet, Kısaca, Kısacası, Fezleke, Sözün Kısası
- Mübalağa Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abartmak, Artırmak
- Giyecek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Giysi, Kıyafet, Elbise, Giyim, Giyinecek, Paltar, Üst
- Hatırlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anımsamak, Anmak, Bilmek, Bulmak, Çıkarmak, Dönmek
- Morfoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapıbilim
- Tavşankulağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buhurumeryem, Siklamen
- İnsancı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnsancıl
- Kalkışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başlamak, Girişmek, Yeltenmek
- Kırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parçalamak, Katlamak, Öldürmek, Azaltmak, Delmek, Haklamak, İncitmek, Kaçmak, Sındırmak, Uzaklaşmak, Yaralamak, Yok Etmek
- Acele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabuk, Tez, İvedi, İvedilikle, Hızlıca, Hemen, Tacilî, Telesik
- Mümbit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitek, Verimli
- Benzer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş, Benzeri, Müşabih, Mümasil, Dublör, Benzeşim, Bir, Emsal, Kabil, Misal, Nüsha
- İstifçilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yığımcılık
- Baş Başa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birlikte
- Sızırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süzmek
- Medet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmdat, Yardım
- Ultramodern kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağüstü
- Esir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hava, Köle, Tutsak, Kul
- Taziye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başsağlığı
- Vahit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bir, Birim, Tek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü