Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Teksf Etmek ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Güdülenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Motivasyon
- Zeng kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çan, Çıngırak, Zil
- Sargaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korse
- Abuklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saçmalamak
- Kilolu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağır, Şişman
- Parlamenter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Milletvekili
- Hint Bademi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kakao
- Rezervasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırtım
- Gülgûn kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pembe
- Nazikçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnce, Nazik
- Öyleyse kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bari, O Hâlde
- Gümüşgöz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açgözlü, Cimri
- Lezyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıpranma
- Duygulanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtisas, Kabarma
- Gereksinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyaç Duymak, Muhtaç Olmak
- Mefruşat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döşeme, Döşemelik
- Özdekçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maddeci
- Duraksamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duraklamak, Tereddüt Etmek
- Çamurlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşmak
- Akıtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dökmek
- İşlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atölye, Gömlek
- Pare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adet, Kısım, Parça, Tane
- Altıntop kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Greyfurt
- Islık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fışkırık
- Berbat Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmak, Kirlenmek
- Münasebet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışveriş, Gerekçe, İlişik, İlişki, Neden, Sebep, Temas, Vesile, Bağıntı, İlgi, Yakınlık, Uygunluk
- Pekitme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekit
- Uzaklaştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırmak, Azletmek, Çıkarmak, Kovmak, Kurtarmak, Sökmek
- Seyyare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezegen
- Temel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ana, Anayasa, Asıl, Baş, Çizgi, Esas, Gerçek, Kök, Omurga, Özül, Taban, Üs, Zemin, Başlıca, Baz
- Maznun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sanık
- Ilıtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ilıklaştırmak, Ilıştırmak
- Merkeziyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Merkezcilik, Özeklik, Merkeziyetçilik
- Süreyya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ülker
- Eş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adam, Aile, Arkadaş, Avrat, Bayan, Benzer, Bey, Bir, Ehil, Emsal, Er Avrat, Familya, Hanım, Harem, Hatun, Karı, Kişi, Koca, Koşa, Kuma, Ortak, Tay, Yoldaş, Benzeri, Hayat Arkadaşı, Refik, Refika, Etene
- Tavşan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuyan
- Serpmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dökmek, Ekmek, Saçmak, Sepmek, Vermek
- Muallim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoca, Okutman, Öğretmen
- Bölü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taksim, Taksit
- Cansız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmüş, Bitkin, Güçsüz, Hareketsiz, Durgun
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü