Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Atmaca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sapan
- Trade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tecim
- Kaygılanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünmek, Meraklanmak
- İyilikbilir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadirşinas, Değer Bilir
- Üçayak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sacayağı
- Cenin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dölüt
- Sis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buğu
- Besbelli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Apaçık, Şüphesiz, Pek Belli, Görünüşe Göre
- Örtü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Antika, Dam, Kap, Paravan, Tente
- İvazlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zamir
- Beter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötü, Berbat, Daha Kötü, Çok kötü
- İfliç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Felç
- Tebdil Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değiştirmek
- Bed kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötü, Çirkin, Tuhaf
- Riayetsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaba
- Eğlenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tezyif
- Saye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gölge, Yardım
- Mevsimli Mevsimsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gereksiz, Yersiz
- Senetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belgesel
- Sınırdaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hemhudut
- Fiksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapıntı, İmge, Kurgu
- Vıcık Vıcık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz, Sıvık
- Banmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batırmak
- İtlaf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öldürme, Yok Etme, Telef Etme
- Getiri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Faiz, Kazanç, Ürem, Yarar
- Yağlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevre, Büyük Mendil
- Takip Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Gelmek, Gütmek, İzlemek, Kovalamak, Tutturmak, Yetişmek, Ardılmak, Artlamak, Kovuşturmak
- Salgılamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapmak
- Yukaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Semer
- Ansızın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birden, Birdenbire, Ani, Anide, Aniden, Ansız, Apansız, Apansızın, Dangadak, Defaten, Durup Dururken, Fücceten, Gürpedek, Larp, Larpadak, Patadak, Pattadak, Rappadak, Şakkadak, Şapadanak, Şappadak, Şırakkadak, Bedaheten, Fücceten, Nagehan, Vehleten, Gafleten, Ani Olarak, Nagehani, Hiç Beklenmedik Bir Anda
- Program kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzlence, Bağdarlama, Tasarı
- Sövme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalay, Küfür
- Gidişat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durum, Davranış, Tutum
- Aday kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Namzet
- Borçlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedeyyün Etmek
- Sıcaklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alev, Hararet, Isı, Sühunet
- Talih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alın Yazısı, Baht, Devlet, Devran, Kader, Kısmet, Nasip, Sur, Şans, Uğur, Yıldız
- Hararetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Coşkun, Canlı, Koyu
- Meşgul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolu
- Konsantrasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoğunlaşma, Derinleşme
- Nem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Islak, Rutubet, Teril, Höt
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü