Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Ana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temel, Esas, Anne, Valide, Mader, Aba, Nene, Kaynak, Çıkış Yeri, Kök, Asıl, Velinimet
- Yer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahal, Mekân, Orun, Alan, Arazi, Arsa, Arz, Belde, Bucak, Durum, Dünya, Görev, İz, Konum, Makam, Mevki, Mevzi, Nokta, Önem, Taraf, Ülke, Vaziyet, Yan, Zemin
- Haberdar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haberli, Muttali
- Çökelek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katık, Kesik, İkşimik; Çökel, Tortu
- Mudi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatırımcı
- Tab kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huy, Karakter, Mizaç, Tabiat
- Sumsuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yumruk
- İnfilak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Patlama, Bösme
- Gurk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuluçka, Erkek Hindi
- Rahmetlik Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek
- Tasavvur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasarım, Amaç, Düşünce, Maksat, Niyet, Kılıklama, Canlandırma
- Nitelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boyut, Damga, İlim, Kalite, Keyfiyet, Mahiyet, Renk, Vasıf
- El Kandalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kelepçe
- Felçli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnmeli
- Cilve kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Naz, Eda, İşve, Tecelli
- Mahalle Muhtarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhtar
- Benzemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Andırmak, Okşamak, Sanısını Uyandırmak, Gibi Görünmek, Çalmak, Dönmek, Göstermek, Kaçmak, Kesilmek, Yaklaşmak
- Diyabet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şeker Hastalığı
- Buzulkuşu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diuca Speculifera
- Tevettür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerilim
- Menfaat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkar, Kâr, Yarar, Ası
- Köndelen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanlama
- Çatalağız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adacık, Delta
- Meraklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amatör, Araştırıcı, Düşkün, Enteresan, İlginç, Müptela, Mütecessis, Zevkli
- Lütufkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kibar
- Kalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durmak, Geçmek, Konaklamak, Konmak, Oturmak, Tutmak, Yaşamak, Yetinmek
- Simültanör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilmaç
- Zikir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anma, Söyleme
- İngin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engin, Nezle, Münhat, Duma
- Kademli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğurlu
- Sabıka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suç, Kaydiyat
- Dolay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etraf, Çevre, Havali, Yöre, Civar, Ufuk
- Parça Parça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lime Lime, Paramparça
- Yoldan Çıkartma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğfal
- Huşsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Unutkan
- Nosyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kavram
- Epilepsi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutarık, Sara
- Kudret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetenek, Güç, Erk, Erke, İktidar, Zenginlik, Ker
- Şiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabarık, Kozalak, Ur, Şişkin, Mil
- Kuartet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dörtlü
- Hayın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hain
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü