Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Besmele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bismillah
- Kısıtlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahdut
- Tahribat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkım, Yıkımlar
- Mapushane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cezaevi
- İnfilak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Patlama, Bösme
- Sahih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlam, Doğru, Gerçek
- Hata kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Galat, Günah, Kusur, Suç, Yanılgı, Yanlış, Yanlışlık, Zühul, Ağdık, Yanılma
- Sutaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Su
- Gayda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tulum
- Cibilliyetsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soysuz
- Fazlalaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artmak, Çoğalmak
- Mevize kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğüt, Vaaz
- Kırıtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cilvelenmek, Gamze Etmek, Kır Vermek, Naz Etmek
- Buhur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tütsü
- Saklanmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahfuz
- Cemaziyelevvel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçmiş
- İllüzyonist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözbağcı
- Kıymettar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değerli
- Tıkmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sokmak
- Kütüklük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fişeklik
- Tarif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Övgü, Tanım, Tanımlama
- Sakman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhafız
- Dermansızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçsüzlük, Zafiyet
- Tükenmez Kalem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tükenmez
- Talep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilek, İstek, İstem
- Efsuncu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üfürükçü
- Âcizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beceriksizlik, Güçsüzlük
- Canlandırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diriltmek, Gayretlendirmek
- Müşerref kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şereflenmiş, Onurlanmış
- Zorlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şiddetli, Güçlü, Dayanıklı, Kızgın, Kuvvetli, Yeğin
- Vurunmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koymak
- İfa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerine Getirme; Ödeme
- Sıvalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıvamak
- Numune kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emsal, Göstermelik, Örnek
- Sığmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girmek
- Çağlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Coşmak
- Mikyas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boyut, Ebat, Ölçek, Ölçü
- Arkaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağıl
- Maksatlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amaçlı
- Tanımlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tarif Etmek
- Sulta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetke, Otorite
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü