Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Ofis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büro, Daire, Yazıhane, İşyeri
- Gerçek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hakiki, Asıl, Başlıca, Ciddi, Doğru, Doğruluk, Hak, Hakikat, Sadık, Sahici, Tam, Temel, Vaki, Sahiden
- Çabalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ceht Etmek, Gayret Etmek, Çalışmak, Uğraşmak, Debelenmek, Yanmak
- Benzemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Andırmak, Okşamak, Sanısını Uyandırmak, Gibi Görünmek, Çalmak, Dönmek, Göstermek, Kaçmak, Kesilmek, Yaklaşmak
- Söyleniş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Telaffuz
- Soluklanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinlenmek
- Burmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıvırmak, Döndürmek, Çevirmek, Bükmek Enemek, Hadım Etmek, İğdiş Etmek
- Vesikalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belgelik
- Tarihçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müverrih, Tarih Öğretmeni
- Arsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utanmaz, Yılışık, Yüzsüz
- Çöp Tenekesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berbat, Kötü
- Bir Tane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biricik, Yegâne
- Malik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İye, Yetkin, Sahip
- Canavar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dev, Ejderha, Kurt
- Yalıtıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalıtkan
- Patronluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşverenlik
- Balta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nacak
- Karakutu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sırdaş
- Atak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevik, Hareketli, Girişken, Cüretkâr, Geveze, Atılım, Saldırı, Saldırış, Hücum, Hamle, Akın, Yiğit
- Umut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düş, Rüya, Ümit, Ferahlık
- Şarlatan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolandırıcı, Aldatıcı, Yalancı
- Yoksul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fakir, Fukara, Çorak, Kembağal, Parasız, Sefil, Yetersiz
- Ürümek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Havlamak
- Ebr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulut
- Bap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapı, Bölüm, Başlık, Konu, Husus, Mevzu
- Mağfiret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağışlanma
- Rabıta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlılık, Bağ, Bağlantı, Düzen, İlgi, İlişki, Komünikasyon, Sıra, Ulaşım, Tutarlık
- Tecrübeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deneyimli
- Elastikiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esneklik
- Piyaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soğan
- Ilımlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtidalli, Mutedil, Orta, Ölçülü, Temkinli, Veznin
- Yorgun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitap, Bitkin, Halsiz, Harap, Turşu
- Raptetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İliştirmek, Berkitmek, Tutturmak
- Yanıltmaca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mugalata
- Hizmetçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uşak
- Zıkkım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağı, Zehir, Acı
- Bezdirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bıktırmak, Usandırmak, Tüketmek
- Öncecilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnisiyatif
- İmza Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmzalamak
- Mütezayit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artan, Çoğalan
- Kokmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koklamak, Kokuşmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü